7 Haziran 2017 Çarşamba


Karpal Tünel Nedir?
Karpal tünel insanın el bileğinde görülebilen sinir sıkışmaları arasında en sık rastlananıdır. Eskiden oymacılık, örgü gibi işlerle uğraşanlarda görülen bu hastalığın yaygınlaşmasına klavye ve mouse kullanımı da yol açmaktadır. Bu hastalığın şeker, romatizma, tiroid hastalarında ve gebelik sırasında daha fazla görüldüğünü de biliyoruz.
Şikayetler daha çok geceleri ortaya çıkar. Gelip geçici olan ilk belirtiler parmaklarda ağrı, sızlama ve uyuşma iken; ilerleyen zamanla devamlı hale gelip, kuvvet kaybı ile birlikte el kaslarında incelme de ortaya çıkabilir. Bu aşamada eşyaları taşıma ve tutmada zorlanma ya da elinden düşürüp kırma gibi şikayetler de ortaya çıkabilir.

Bu hastalara merhemler ve gece kullanılan bileklikler yardımcı olabilir. Gün içinde el ve dirsek eklemlerinizi dairesel egzersizler ile rahatlatın, tek elinizle ağır cisimleri kaldırmaya çalışmayın, bilgisayarda çalışırken bilek ve dirseğin altına yumuşak yastıkçıklar koyun. Daha sonra eğer yaptıracağınız fizik tedavi de yararlı olmazsa, ameliyat olmanız gerekebilir.

Konu ile ilgili detaylı videoyu buradan izleyebilirsiniz.

2 Haziran 2017 Cuma


İdeal Çalışma Pozisyonu Nedir?
İdeal çalışma pozisyonu için temel bir takım kurallardan söz edebiliriz. Öncelikle bilgisayar monitörünün kolunuz uzaklığında olması gerekiyor. Çalışacağınız ideal masa yüksekliğinin öyle olması gerekiyor ki, sonuçta kolunuz vücudunuzdan 20 derecelik bir açı ile önde olsun ve dirseğinizdeki açı 90 derece ile 120 derece arasında olsun. Klavye önünde ve mouse pad önünde, bileğinizi üstüne yerleştirebileceğiniz sünger yastıkçıklar olması gerekiyor. Masadaki çalışma ışığının arkadan veya yandan gelmesi gerekiyor.
Oturacağınız ideal koltuk yüksekliğinin ise öyle olması gerekiyor ki; sonuçta ayak bileklerinizde ayak tabanı ile bacağınız arasındaki açı, dizinizdeki açı ve belinizdeki açı 90 derece ile 120 derece arasında olsun ve ayak tabanlarınız yerde olsun. Koltuğunuzun sırt kısmının da, sırtınızın 30 derecelik bir açı ile belinizden arkaya doğru eğik olmasına izin vermesi ama, belinizin öne doğru hareketlerinizde size eşlik eden yaylı bir yapıda olması gerekiyor. Tabii 45 dakikada bir kalkıp dolaşmayı da ihmal etmemelisiniz.

30 Mayıs 2017 Salı



İş İnsan Uyumu Nedir?
Tüm iş kazalarının dörtte birinin bir şey taşırken olduğu biliniyor. Ağırlık kaldırırken ve taşırken olan kaza riskini; yükün ağırlığı, yatay ve dikey uzaklıkları, asimetri açısı, kaldırma sıklığı, kavrama şekli ve çevresel değişkenler belirliyor. İşyeri hekiminizden sizi bu konularda eğitmesini isteyin. Mesela gün içinde 2 saatten fazla ayaklara destek vermeden oturmak, beli bükerek veya eğerek çalışmak, diz çökerek çalışmak; veya sürekli eller ve kollar baş hizasının üzerinde çalışmak belinize kalıcı zarar verir. Şunu da sakın unutmayın, bel fıtığı sorunlarının üçte biri ve boyun fıtıklarının da hatırı sayılır bir çoğunluğu; aslında meslek hastalığı grubuna giriyor ve pek çok uygar ülkede artık işçi-işveren arası tazminat davalarının konusu oluyor. Bu konudaki temel mesaj şu olmalı: Siz işinize uymayacaksınız, işiniz size uyacak....

26 Mayıs 2017 Cuma

Rahat Olun!

Ama her yerde, her zaman! Yani demek istediğim o ki, otururken-yatarken-çalışırken bile. Peki bu mümkün mü? Evet, çünkü unutmayın; hayatın merkezinde siz varsınız, her şey size göre düzenlenmiş olmalı. Masanızın amacı sizin üstünde rahat çalışmanız, yoksa göze hoş görünmesi değil. Sandalyenizin amacı ise sizin üstünde rahat oturmanız, başka bir amacı yok. Yatağınız da öyle, arabanızın koltuğu da. Hepsi ergonomik olmalı, yani size tam uygun olmalı.

            Günümüzün, odağına insanı almış uygar toplumlarında böyle en azından. En rahat şekilde çalışabileceğiniz, dinlenebileceğiniz bir ortamın nasıl olması gerektiği zaten ergonomi bilimi tarafından belirlenmiş durumda. Size düşen ise, işvereninizden bu özelliklere sahip büro mobilyası istemek ya da evinize eşya satın alırken üreticinizden bu standartlara uygun ürünler temin etmesini istemek.

23 Mayıs 2017 Salı



     
Hangi Egzersizi Yapmalıyım?


Aslında pilates” denen egzersiz, insan omurgası için; yani boynunuz, beliniz veya sırtınız için yapabileceğiniz en iyi egzersiz türüdür. Çünkü bu zaten omurga sağlığı için geliştirilmiştir. Deneyimli bir hoca eşliğinde yapılarak öğrenildiğinde; herkesin, her yerde, herhangi bir alete veya cihaza ihtiyaç olmaksızın yapabileceği kadar da basittir. Biz hastalarımıza hep “pilates” öneriyoruz.

Yürüme, yüzme ve bisiklet sürme gibi aerobik egzersizler ise kaslarınızı güçlendirir. Bunun da iki yararı olur: Birincisi, kan akımını hızlanır, besin öğeleri hasarlı bölgeye daha bol gelir ve dokuların tamiri kolaylaşır. İkincisi de, dayanıklılığınız artarak günlük yaşam işlevleriniz gelişir ve iş yapabilirliğiniz artar. Özellikle vücudun merkez kısmındaki kaslar; kor egzersizleri ile güçlendirilirse, dengeyi sağlayarak günlük hareketleri çok daha rahat yapmanızı sağlar ve düşme riskinizi azaltır.



19 Mayıs 2017 Cuma



Egzersiz Yapmalı mıyım?

Diğer tüm doktorlar gibi, Ankara beyin cerrahı omurga uzmanları da; egzersiz önemini sürekli vurgulamaktadırlar. Gerçekten size uygun olanlar arasından seçilmiş ekzersiz ağrılarınızı azaltabilir, hatta hızlı ve belirgin iyileşme bile sağlayıp sizi tekrarlayan ağrılara karşı korur. Egzersizlerinizi evde, çok az teknik ekipmanla yapabilmek için; öncelikle hangi egzersiz yapılmalı karar verecek ve bu hareketleri düzenleyecek bir fizik tedavi uzmanı veya fizyoterapist bulmalı ve kendisiyle iyi bir iletişim kurmalısınız. Ameliyat sonrasında bile, basit esneme hareketlerinden  başlayarak hareket aralığı kademeli ve dikkatli bir şekilde arttırılacak; egzersizlere ağrının yeniden başlamadığı noktaya kadar devam edilecektir.
Tüm vücut hareketleri ve duruşu (dik oturtmak ve dik durmak da dahil) yeterli kas gücüne ve esnekliğine ihtiyaç duyar. Bu güçlü kaslar da ancak yavaş şekilde yapılan germe ve güçlendirme egzersizleri ile elde edilebilir. Egzersiz sırasında ortaya çıkan ve vücudunuzun merkezinden dışa doğru, yani kol veya bacaklara uzanan ağrılar; egzersize devam edildikçe giderek vücudunuzun merkezinde toplanacak ve  gelişme gösterip iyileşmeye başladığınız anlamına gelecektir. Tabii ki ciddi derecede ve ani ağrınız olursa egzersize devam etmeyin ve doktorunuzu durumdan haberdar edin.

15 Mayıs 2017 Pazartesi



Spor Yapmalı mıyım?

Spor, sağlık için şart. Bunu biliyoruz. Peki ama hangi spor ve nasıl spor yapmalı? Bu çok önemli bir soru! Eğer uzun bir spor geçmişiniz yoksa, bir yakınızın tavsiyesi ile veya kafanıza göre spora başlarsanız; yarardan çok zarar göreceğinizi bilin. Futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi ağır sporlar; zaten belli bir yaştan sonra ancak elit sporculara göre işler. Aman ha çivi çiviyi söker diye kendinizi zorlamayın.
En yararlı spor olduğu söylenen yüzme bile, eğer düzgün bir stille yüzemiyorsanız; yani düzgün bir yüzme eğitimi almadıysanız en azından boynunuza zarar verecektir. Ya da herhangi bir spor salonundaki, eğitiminin ne olduğu belirsiz bir spor koçunun sizi zarar görünceye kadar zorlayabileceğini hiç unutmayın.
Eğer doktorunuz size egzersiz önerdi ise, bu egzersizleri başlangıçta mutlaka fizyoterapist eşliğinde öğrenin ve onların tavsiyelerinin dışına asla çıkmayın. Zararın neresinden dönülse kardır...