Bu anlatacağım kulağınıza küpe olsun. Bu uyarı tüm
tıp dallarını ilgilendiren tüm hastalıklarınız için de geçerli. Bir çocukluk
arkadaşıma özel bir hastanede, endoskopik
ve ateş pahasına mal olacak bir
ameliyat önermişler. Tabii bunun acil
olduğunu ve hemen yarın yapılması gerektiğini de eklemişler. Bana telefonla
ulaşabildiği için ne yapması gerektiğini sordu. Ben de ona bu konunun benim
uzmanlık alanıma girmediğini söyledim. Nasıl olsa ki 2. bir görüş almak
isteyeceğini, ama bu görüşü alırken tercihini o şehirdeki devlet ihtisas
hastanesi veya üniversite hastanesi lehine kullanmasını öğütledim. “Böyle
yüksek teknolojili bir ameliyatı sizin hastanenizde olsam, SGK (Sosyal Güvenlik kurumu) bunun ücretini karşılıyor mu?” diye
mutlaka sorması gerektiğini de ekledim. Beni üzgün bir sesle arayıp, SGK’nın
ödeme yapmadığını ve istenen parayı da bulamadığını; bu yüzden de maalesef
gidip üniversitede önerilen ucuz ameliyatı olacağını söyleyince içim acıdı.
Arkadaşım olmasa bu yorumu yapar mıydım şimdi bilemiyorum aslında. Ama ona
SGK’nın ödeyeceği ameliyatlara, ülkenin saygın cerrahi meslek kuruluşlarının, o
mesleğin en üst seviyelerindeki en
tecrübeli uzmanlarınca oluşturulan komisyonlarına danışarak karar
verdiğini, yani haklı olduğunu söyledim. “Demek ki sana önerilen ameliyat; cerrahların ulusal meslek
kuruluşlarınca oluşturulan uzmanlar heyetlerince henüz kabul görmemiş, deyim
yerindeyse henüz deneysel evrede
olan bir ameliyatmış!” dedim. Özel hastanedeki doktorlara saygısızlık etmiş
olabilirim ama 50 yıllık arkadaşıma kıyamadım. Siz siz olun, böyle bir durumda
2. görüşü büyük şehirlerdeki devlet ihtisas hastanelerinden veya artık hemen
her şehirde bulunan üniversite hastanelerinden alın. Soracağınız anahtar soru
şu olsun: “ Bana önerilen ve ileri teknolojiler kullanılarak uygulandığı için
pahalı olduğu söylenen bu bir ameliyatı sizin hastanenizde olsam, SGK (Sosyal
Güvenlik kurumu) bunun ücretini karşılar mı?”…
1 Temmuz 2015 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)