Kapalı Ameliyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kapalı Ameliyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Haziran 2017 Salı

Kapalı Ameliyat, Kansız Ameliyat Nedir?

Halk arasında “kansız ameliyat”, “kapalı ameliyat”, “ameliyatsız cerrahi tedavi” gibi adlarla bilinen, tıbbi adı ile “laparoskopik ameliyat”, “endoskopik diskektomi”, “nükleoplasti”, “ozon enjeksiyonu”, “lazer diskektomi”, “hidrodiskektomi”, “anüloplasti” de denen bu ameliyatlarda hastanın cildinde kesi yapılmamakta, yani bir iğne deliğinden girilmektedir.
Söz konusu yöntemleri uygularken gelişmiş teknoloji ürünü sistemler kullanılması zorunlu olduğu için masrafları doğaldır ki diğer ameliyatlara göre daha yüksektir. Ancak buna karşılık, deneyimli ellerde yapıldıklarında risk oranı yok denecek kadar düşüktür.

Bu işlemler sırasında hasta uyutulmamakta, yani narkoz verilmeyen hastaya ameliyat; hasta uyanık iken lokal uyuşturma yolu ile yapılmaktadır. Bu sayede hastanın hastanede bir gece bile kalması gerekmemekte, yani işlemden bir kaç saat sonra hemen ağrısız olarak ayağa kalkıp; bir bilemediniz iki hafta içinde aktif yaşamına dönebilmektedir.

16 Ocak 2017 Pazartesi





Kanal Daralması: Bu olay belde, boyunda veya sırtta görülebilir ama nerede olursa olsun, söz konusu edilen omurga kemiklerinin ortasındaki kanalın daralması sonucu burada hem sinirlerin ve hem de omuriliğin sıkışması sonucu ortaya çıkan şikayetlerdir. Hastanın belinde, boynunda veya kollarında, bacaklarında olan ağrılardan çok; kısa bir mesafe boyunca yürüdüğünde bacaklarında ortaya çıkan kasılma türü ağrıların hastanın yürümesine engel olmasıdır. Bu problem daha çok doktorların “Geriatrik” dediği ileri yaşlarda görülür.
     Bu tablonun cerrahiden başka hiçbir tedavi yöntemi yoktur. Ancak hastaya doktorların dediği şekliyle “Minimal Girişimsel Ameliyat” veya halk arasındaki adıyla “Kapalı Ameliyat, Kansız Ameliyat” yapılabileceği gibi; “Mikrocerrahi” yani küçük bir keşiden yapılan düşük riskli cerrahi girişimler, veya eğer bunlarla çözüm bulunamayacaksa doktorların dediği şekliyle “Enstrümentasyon” veya halk arasındaki adıyla “Platin Koyulan Ameliyat” ta yapılması gerekebilir.


7 Aralık 2016 Çarşamba



Ameliyat Riski: Bir ameliyatın riskli olması düşünülemez tabii ki. Riskin kaynaklarına teker teker bakacak olursak, ilk sırada mikrop kapma riski vardır, yani yaraya mikrop bulaşması. Özellikle de “hastane mikrobu” denen çok tehlikeli mikroplar ne yazık ki artık ülkemiz için önemli bir sorun olmuştur. Modern ve depo hastane denemeyecek orta boyutlardaki yeni hastanelerdeki ameliyathane koşulları bu riski giderek çok düşük seviyelere indirmiştir. Yani hastane mikroplarının bulunmadığı hastanelerdeki, özel hava akımı donanımı olan ameliyathanelerde ameliyat olmaya çalışın.
İkinci sıradaki narkoz riski ise yine günümüzdeki gelişmiş narkoz ilaçları sayesinde, tecrübeli narkoz hocalarının elinde bu riski de ortadan kaldırmaya başlamıştır. Pek çok ağır hastalığı olan hasta, artık mevzi narkoz yani “lokal Anestezi” ile yani uyutmadan ameliyat edilebilmektedir. Üçüncü sıradaki risk olan cerrahinin kendisinden kaynaklanan riskler ise artık 21.yüzyılın gelişmiş cerrahi teknolojisi ve tecrübeli cerrahlarımızın dünyaca kabul edilmiş yetenekleri sayesinde artık neredeyse sıfırlanmak üzeredir.


11 Kasım 2016 Cuma



Boyun Fıtığı Ameliyatları: Boyun fıtığında hangi ameliyatın gerekeceğine sizi tedavi edecek olan cerrah karar verecektir. Ancak hemen daima ilk basamakta halk arasında “İğne Tedavisi” denen ve doktorlar arasında da “Ağrı Tedavisi, Algoloji Tedavileri” denen; kimi zaman kısacık ve çok ince iğnelerle cildinize verilen, kimi zaman da daha uzun iğnelerle kaslarınıza ve eklemlerinize verilen ilaçlarla yapılan tedaviler yer alır. Bunların yeterli olmadığı durumlarda halk arasında “Kansız Ameliyat,Kapalı Ameliyat” denen ve doktorlar arasında da “Minimal Girişimsel Ameliyat” denen, ciltte göze görünmeyecek denli küçük deliklerden girilerek; narkoz uygulamadan ve düşük riskle yapılabilen ameliyatlara sıra gelir.

Söz konusu yöntemlerle şikayetleri tedavi edilemeyen hastalarda ise, açık cerrahiler yani narkoz altında ve hastanın derisi kesilerek yapılan ciddi ameliyatlara gerek duyulabilir. Bunlar çok düşük denebilecek risklerle yapılan “Mikrocerrahi”, yani hastanın cildindeki çok küçük kesilerden girilerek yapılan ameliyatlardan; halk arasında “Platin Ameliyatı”, doktorlar arasında ise “Enstrümentasyon” denen ve ağrılı omurga kemiklerinin birbirine kaynatılarak ağrının durdurulması esasına dayanan çok daha ciddi ameliyatlara kadar değişebilir. Son yıllarda, ülkemizde de halk arasında “Protez Ameliyatı”, doktorlar arasında da “Hareket Koruyucu Cerrahi” adı verilen ve omurgalara konan cihazların bir miktar harekete izin vererek; genç yaştaki insanların aktif hayatına engel olmayan ve daha ileriki yaşlarda ekstra sorunlar çıkmasını önleyen bir ameliyat türü de gelişmiş merkezlerde, tecrübeli cerrahlar tarafından yapılabilmektedir.
                                                                         

11 Ekim 2016 Salı





Bel Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir: Bel fıtığının tedavisi birçok basamaktan oluşur ve acil durumlar dışında-ki bu çok nadir olur- bu basamakların takip edilmesi en doğru, bilimsel ve ahlaki yöntemdir. İlk basamakta istirahat tedavisi, yani hastanın doğru bir yatakta ağrıları geçene kadar; sadece tuvalet ve yemek için kalkmak dışında yatarak dinlenmesi gerekir. Doğru yatak derken, hastanın yerde veya tahta üzerinde yatmasını veya çok pahalı tam ortopedik yataklar almasını kastetmiyorum. Sadece herhangi marka bir hazır yatak işinizi görür, yeter ki 8 sene sonra bunu atıp yenisini alın. Sakın ha kanepede filan yatmayın. Tuvalet demişken, asla alaturka tuvalet değil, klozet kullanmalısınız. Alaturka tuvalet asla vazgeçemeyeceğiniz bir alışkanlıksa, o zaman yeni geliştirilmiş alçak oturmalı klozetlerden alabilirsiniz.
Doktorunuz bu süre içinde kullanmanız için size bir takım ilaçlar da verecektir tabii ki. İlaçları değil ama yatak ve tuvalet konusunda söylediklerimi ömür boyu dikkate alın lütfen. Korse kullanmanızı da önerebilir doktorunuz. Ancak korse kullanım süresinin 3 ayı asla geçmemesi gerektiğini asla unutmayın, yoksa geri döndürülmesi çok zor ağır zarar görürsünüz. Tabii ki kilonuzun çok olduğun söz konusu edilirse, mutlaka bir Diyet uzmanına başvurun ve onun dediklerini aynen uygulayın.
İkinci basamakta ise Fizik Tedavi, ama mümkünse 20 seans yani 1 ay boyunca. Soğuk havalarda Fizik Tedavi öncesinde ve sonrasında soğuktan iyi korunmak çok önemli bir zorunluluk. Bu tedavi en az bir yıl rahat etmenizi sağlayabilir. Fizik Tedavi’ yi evinize veya işyerinize en yakın yerde yaptırmanız çok uygun olacaktır. Fizik Tedavi sırasında oradaki uzmanların size tarif edecekleri egzersizleri de düzenli şekilde yapar, hatta hayatınızın bir parçası haline getirirseniz bir daha aynı problemi yaşamak zorunda kalmazsınız.
Üçüncü basamakta ise öncelikle doktorların “Minimal Girişimsel, Endoskopik” dedikleri, halk arasında da “Kansız ameliyat, Kapalı ameliyat” denen ve narkoz verilmeden düşük riskle yapılan cerrahi işlemler; eğer bunlar yeterli olmazsa da  “Mikrocerrahi” denen küçük açıklıklardan yapılan veya halk arasında “Platin ameliyatı” ve doktorlar arasında “Enstrümentasyon” denen daha ciddi cerrahi işlemler gelmektedir. Yani her zaman son çare ameliyat olmalıdır.