Ağrı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ağrı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2018 Pazar

Ameliyat Yerinde Şişlik, Akıntı, Ağrı

Ameliyat yapılmış olan bölgede, ameliyattan hemen sonra veya belli bir süre geçtikten sonra; bir hassasiyet, şişlik veya kızarıklık olabilir. Hatta bu bölgede oluşacak bir açıklıktan, berrak veya renkli bir sıvı akmakta olduğu da görülebilir. Böyle durumlarda, hiç vakit kaybetmeden ameliyatı yapan cerraha başvurmak gerekir. Çünkü ameliyata ait detayları en iyi kendisi bildiği için, yapılacak işleme dair en doğru kararı da ancak o verebilecektir.

24 Kasım 2017 Cuma

Ağrı nasıl Ölçülür?

Ağrıyı vücut sıcaklığını ölçerken olduğu gibi bir derece ile veya tansiyon ölçerken olduğu gibi bir aletle ölçme şansımız yok. Yani hep dendiği gibi, “Ağrıyı sadece çeken bilir!”. Hastaya şöyle bir soru sorarak, ağrısı için sayısal bir değer öğrenebiliriz tabii ki: “Hiç ağrınız olmayan bir duruma sıfır desek, dayanılmaz ağrıya ya da hayatınızda çektiğiniz en korkunç ağrıya ise yüz desek, şu anki ağrınız sıfır ile yüz arasındaki hangi rakama karşılık geliyor?”.
Yani ağrısı olanın yüzünden, halinden çektiği acıyı anlayabiliriz, ya da ağrısını yüzde olarak söylemesini isteyebiliriz; bu şekilde de ancak hastanın ağrısını daha önceki ağrılarıyla karşılaştırabiliriz, başkalarının ağrılarıyla değil. Bunun için ise elimizde bir takım formlar var.
Bunlar yıllardır kullanılmakta olan, geçerliliği uluslararası bilim dünyasında kabul edilmiş ve de Türkçeye uyarlanmış olan formlardır. Ağrının hastanın yaşam kalitesini ne denli düşürdüğünü, hastanın psikolojik durumunu ne denli etkilediğini anlamamızı ve en önemlisi bunu başka hastalarla kıyaslamamızı sağlarlar.

16 Kasım 2017 Perşembe

Ağrı Kesici Kullanmak ne Kadar Doğru?

Ağrı bizi uyarmasa birçok hastalık çok daha kötü hale gelebilir. Ağrı genellikle hafif ve kısa tekrarlarla ilgimizi çekmeye çalışır ama biz idare ederiz, yani bu uyarıyı dikkate almayız. Vücudumuz tabii ki bu arada boş durmaz, alarmın sesini giderek yükseltir; yani ağrıyı artırır. Ağrı elbette herkes için dayanması zor bir durum. Modern tıbbın sağladığı en büyük yararlardan biri herhalde ağrıyı kesmek konusunda gösterdiği başarı...
Ancak ağrı kesmenin, bir alarmı kapatmakla eşdeğer olduğunu hiç unutmamak gerekir. Ağrı kesiciler ağrınızı dindirdiğinde, ağrıya yol açan hastalığın da geçtiğini sanmayın. Yani alarmı susturmak tehlikeyi ortadan kaldırmaz.

Ağrının nedenine yönelik tedavi yapılamıyorsa, tabii ki sadece ağrıyı dindirmeye yönelik olarak da tedavi yapılabilir. Kimi zaman başka hiç bir çaremiz kalmamışsa, ağrıyı beyinden kesebiliyoruz; yani ağrı devam ediyor ama tabiri caizse biz ağrıyı algılamıyoruz, yani bir bakıma aldırmıyoruz.

23 Mayıs 2017 Salı



     
Hangi Egzersizi Yapmalıyım?


Aslında pilates” denen egzersiz, insan omurgası için; yani boynunuz, beliniz veya sırtınız için yapabileceğiniz en iyi egzersiz türüdür. Çünkü bu zaten omurga sağlığı için geliştirilmiştir. Deneyimli bir hoca eşliğinde yapılarak öğrenildiğinde; herkesin, her yerde, herhangi bir alete veya cihaza ihtiyaç olmaksızın yapabileceği kadar da basittir. Biz hastalarımıza hep “pilates” öneriyoruz.

Yürüme, yüzme ve bisiklet sürme gibi aerobik egzersizler ise kaslarınızı güçlendirir. Bunun da iki yararı olur: Birincisi, kan akımını hızlanır, besin öğeleri hasarlı bölgeye daha bol gelir ve dokuların tamiri kolaylaşır. İkincisi de, dayanıklılığınız artarak günlük yaşam işlevleriniz gelişir ve iş yapabilirliğiniz artar. Özellikle vücudun merkez kısmındaki kaslar; kor egzersizleri ile güçlendirilirse, dengeyi sağlayarak günlük hareketleri çok daha rahat yapmanızı sağlar ve düşme riskinizi azaltır.



7 Nisan 2017 Cuma


    
Kuyruk Sokumu Ağrısı: Koksiks ve sakrum da denen bu bölgedeki kemiklere dair olan hastalıklarda ortaya çıkan ağrıdır. Söz konusu bölgenin kazalara bağlı olarak hasar görmesine bağlı olabileceği gibi, enfeksiyon veya tümörlere bağlı olarak ta ortaya çıkabilirler.
            Tabii ki hastaların üroloji ve genel cerrahi hocalarına da danışılmasının ardından, öncelikle yuvarlak oturma yastıklarının kullanımını da içeren bir fizik tedavi yeterli olmazsa; söz konusu bölgeye iğne yapmak ve ardından bu bölgedeki kemiklere yönelik ameliyatlar yapılması gerekebilir.

2 Ocak 2017 Pazartesi





Boyun Fıtığı Ameliyatı Sonrası: Boyun fıtığı ameliyatından sonra boynunuzdaki yaranıza en az 3 gün mutlaka hiç su değmemesine dikkat etmelisiniz. Günümüzde genellikle yaralar gizli dikişle kapatıldığı için, bu sürenin sonunda pansumanınızı çıkarıp atabilir ve banyonuzu yapabilirsiniz. Ama eğer dikişlerinizi aldırmanız gerektiği söylendiyse, bu takdirde 5. gün dikişlerinizi aldırmanız ama bu süre boyunca yaranızın pansuman ile örtülü olması gerekecektir.
İlk haftayı daha çok ev içinde ve genellikle yatakta istirahat ederek geçirmeniz uygun olacaktır; ilk haftadan sonra aralıklı olmak kaydıyla evden çıkıp dolaşabilir, hatta uzun süreli olmamak kaydıyla işe bile gidebilirsiniz. Bir ay dolduğunda, işinize veya evinize yakın bir merkezde; 1 ay süreyle olacak şekilde fizik tedaviye başlayacaksınız. Fizik tedavi süresinde size öğretecekleri hareketleri ise bundan sonra hayatınızın bir parçası hale getireceksiniz.
Fizik Tedavi bittikten sonra, 1 ay boyunca da egzersiz yapıp daha sonra; yani 3 ay sonunda bir spor salonuna üye olup ağır sporlarla uğraşabilir ve ağır işlerinize geri dönebilirsiniz. Ameliyat sonrasında size verilen ağrı kesici, kas gevşetici ve antibiyotiklerinizi, cerrahınızın size önereceği süre boyunca kullanıp sonra bırakacaksınız. Unutmayın ki ameliyatı, ilaçlardan da kurtulup kaliteli bir yaşama ulaşmak için oldunuz.
Sert bir yatakta yatın, yani yerde veya sert bir tahtanın filan üzerinde değil; sıradan bir hazır yaylı yatağın üzerinde. Ortopedik bir boyun yastığı kullanın. Kanepede filan yatmayın. Otururken de koltukta değil, sandalyede; yani geriye kaykılmadan oturun. Bir araçta sürücü veya yolcu iken, koltuğunuzun üst kısmındaki baş desteğini daima başınızın arkasına değecek şekilde ayarlayın.
Boynunuzu soğuktan koruyun. Dengesiz ve zorlayıcı hareketler yapmayın; mesela çok ağır nesneleri kaldırmayın ve tek elinizde ağırlık taşımayın. Uygun olmayan şekillerde uzun süre oturmayın. Eğer size belli bir süre boyunluk kullanmanız söylendi ise, bu süre içinde korsenizi otururken ve ayakta iken asla çıkarmayınız ama korsenizi asla size önerilen süreden fazla da kullanmayın.
Tabii ki tüm bu okuduklarınız, cerrahınız size aksine bir şey söylemedi ise geçerlidir.


5 Aralık 2016 Pazartesi





Sırt Fıtığı Ameliyatları: Sırt fıtığında hangi ameliyatın gerekeceğine sizi tedavi edecek olan cerrah karar verecektir. Ancak hemen daima ilk basamakta halk arasında “İğne Tedavisi” denen ve doktorlar arasında da “Ağrı Tedavisi, Algoloji Tedavileri” denen; kimi zaman kısacık ve çok ince iğnelerle cildinize verilen, kimi zaman da daha uzun iğnelerle kaslarınıza ve eklemlerinize verilen ilaçlarla yapılan tedaviler yer alır. Bunların yeterli olmadığı durumlarda halk arasında “Kansız Ameliyat, Kapalı Ameliyat” denen ve doktorlar arasında da “Minimal Girişimsel Ameliyat” denen, ciltte göze görünmeyecek denli küçük deliklerden girilerek; narkoz uygulamadan ve düşük riskle yapılabilen ameliyatlara sıra gelir.

Söz konusu yöntemlerle şikayetleri tedavi edilemeyen hastalarda ise, açık cerrahiler yani narkoz altında ve hastanın derisi kesilerek yapılan ciddi ameliyatlara gerek duyulabilir. Bunlar çok düşük denebilecek risklerle yapılan “Mikrocerrahi”, yani hastanın cildindeki çok küçük kesilerden girilerek yapılan ameliyatlardan; halk arasında “Platin Ameliyatı”, doktorlar arasında ise “Enstrümentasyon” denen ve ağrılı omurga kemiklerinin birbirine kaynatılarak ağrının durdurulması esasına dayanan çok daha ciddi ameliyatlara kadar değişebilir. Son yıllarda, ülkemizde de halk arasında “Protez Ameliyatı”, doktorlar arasında da “Hareket Koruyucu Cerrahi” adı verilen ve omurgalara konan cihazların bir miktar harekete izin vererek; genç yaştaki insanların aktif hayatına engel olmayan ve daha ileriki yaşlarda ekstra sorunlar çıkmasını önleyen bir ameliyat türü de gelişmiş merkezlerde, tecrübeli cerrahlar tarafından yapılabilmektedir. Ancak sırt fıtıkları konusunda önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum, bunlar mutlaka ama mutlaka çok tecrübeli ellerde yapılmalıdır, yoksa çok üzücü sonuçlarla karşılaşılabilir.