Bel Fıtığı Tedavisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bel Fıtığı Tedavisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ağustos 2017 Cuma

Korse Nedir? Korse Neden Kullanılır?

Korse, kişinin vücuduna dışarıdan uygulanan ve belli bir şekli olan bir çeşit kılıf. Bu korse kimi zaman içinde metal çubuklar barındırarak veya sert plastikten yapılıp vücuda belli bir şekil vermeye çalışıyor. Kimi zaman sadece vücudu saran, kimi zaman da hareket etmesini önleyen bir yapıda olabiliyor. Korse olarak “dik durma korsesi”, “sırt korsesi”, “kamburluk korsesi”, “bel korsesi”, “boyun korsesi, “çelik korse”, “skolyoz korsesi”, “lomber korse”,”lumbosakral korse”,”halo korsesi”,”torakolomber korse” gibi farklı modelleri sayabiliriz.
Çelik korse, adından da anlaşılabileceği gibi, dik durma sorunu olan gençlerde; kifoz yani kamburluk sorunu olan hastalarda kullanılan bir korse türüdür. Bunlar kişinin sırt kısmına takılan, içinde metal çubuklar bulunan, leğen kemiğine kadar uzanan ve sabitleyici kuşakları koltuk altlarından geçen, yani omuzları geriye doğru çeken korselerdir.
Sırt korsesi, ya da ”,”lumbosakral korse”,”torakolomber korse”  adından da anlaşılabileceği gibi; sırta ve bele takılan ve hastanın sırtını ve belini öne arkaya bükmesine izin vermeyen bir korse türüdür. Bunlar kimi zaman kişinin sırt kısmına takılan, içinde sert çubuklar bulunan, leğen kemiğine kadar uzanan ve sabitleyici kuşakları koltuk altlarından geçen, yani omuzları geriye doğru çeken korselerken; kimi zaman sadece bel kısmına uygulanan ve kaburga kemikleri ile leğen kemiklerine dayanarak hareketi önleyen, içinde sert çubuklar bulunan korselerdir. Omurga kırığı durumunda veya bazı ameliyatlardan sonra kullanılmaları gerekebilmektedir.
Bel korsesi ise kimi zaman kısa süreli kullanılan, sadece beli sarmaya yarayan, adeta bel kuşağı gibi bir korse şeklinde iken; kimi zaman da kaburga kemikleri ile leğen kemiklerine dayanarak hareketi önleyen, içinde sert çubuklar bulunan korselerdir. Bu ikinci tip bel korseleri genellikle bazı bel ameliyatlarından sonra tercih edilirler.
Korse kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bunların daima doktorca önerilen sürelerle kullanılmasıdır. Özellikle süre dört ayı geçince yarardan çok zarar vermeye başlarlar, çünkü hastanın kasları iyice zayıflar ve kemikleri koruyucu işlevini kaybeder. Yani ne daha fazla, ne de daha az…

29 Haziran 2017 Perşembe

Bel Ağrısı Nedir? Bel Tutulması Neden Olur?

Bel ağrısı veya bel tutulması, aslında bel fıtığı başlangıcı denen durumun ilk işaretidir. Her insan, ömrü boyunca en az bir kere bel ağrısı çekecektir. Bel ağrısı dünyadaki en sık ikinci ağrı nedeni olduğu gibi, aynı zamanda 45 yaş altında en sık görülen şikayettir de. Söz konusu bu ağrı akut olabilir, yani bel tutulması birden bire tüm şiddetiyle başlayabilir. Zaten bel tutulması, aslında bel ağrısı nedeni ile kısa bir süre insanın belini oynatamaması demektir. Buna doktorlar aksiyel bel ağrısı veya mekanik bel ağrısı da diyorlar. Bu durum birkaç güne kadar sürebilir ve genellikle biraz istirahat etmekle veya kendiliğinden biter.

Bazen de bel ağrısı kronik olabilir, yani tekrarlayan bir bel ağrısı veya tekrarlayan bel tutulmamaları şeklinde görülebilir. Özellikle de bu ağrıların sabah erken saatte olup gün içinde geçmeleri, bazı romatizma hastalıklarının da habercisi olabilir. Unutmamak gerekir ki her yirmi bel ağrısından sadece biri akut olarak başlar, yani bir çeşit burkulma, incinme gibidir. Üstelik bel ağrısı kalça eklem sorunları, idrar yolları hastalıkları veya leğen kemiği eklem sorunlarından da kaynaklanıyor olabilir; o yüzden de deneyimli bir doktora esaslı bir şekilde muayene olmak çok önemlidir. Belinizdeki tutulmaların şiddeti, süresi ve sıklığı artıyorsa ve de özellikle ağrı bacağınıza inmeye başladıysa, hemen kalıcı bir çözüm bulmak zorundasınız. Üstüne üstlük, kilonuz da fazla ise artık hemen bir diyetisyenin yolunu mu tutarsınız; yoksa iyi bir doktor mu aramaya başlarsınız bilemem...

13 Haziran 2017 Salı

Bel Fıtığında Ameliyat Şart mı?

Bu soruyu “Bel fıtığında ameliyat şart mı?” veya “Disk hernisi ameliyat edilmeli mi?” diye de sorabilirdiniz. Cerrahların tüm hastalarına ameliyat önerdiği gibi bir algı var. Oysa benim ameliyat önerme oranım taş çatlasa %10’u geçmez. Yani gördüğüm her on hastanın en fazla birine ameliyatla tedavi öneriyorum. Zaten bundan daha çok ameliyat yapmaya zamanım da, enerjim de izin vermez. Eminim pek çok aklı başında cerrah meslektaşım için de durum bundan farklı değildir.
Oysa unutmamak gerekir ki bir dahiliye doktoruna, nöroloji uzmanına vs. gittiğinizde elinizde bir tedavi önerisi, bir reçete almadan asla dışarı çıkmazsınız. Zaten bir çözüm önerisi ile karşılaşmazsanız da hayal kırıklığına uğrarsınız. Benzer şekilde beyin cerrahınız da size bir çözüm önerisi getirecektir. Sanmayın ki bu her zaman sizi ameliyat etmek istemesi anlamına gelsin.

9 Haziran 2017 Cuma

Bel Fıtığı Kendiliğinden İyileşebilir mi?

Aynı soruyu, “Bel fıtığı kendiliğinden geçer mi?” veya “Disk fıtığı kendi kendine iyileşebilir mi?” veya “Disk hernisi kendiliğinden geçer mi?” diye de sorabiliriz. Bazı hastalarda bel ve boyun fıtıklarının kendiliğinden, yani herhangi bir ilaç veya fizik tedavi kullanmaksızın iyileşebildiğini; daha 20 yıl önce dünyada ilk kez fark edip uluslararası bilim dünyasını haberdar eden ben oldum. Tabii ki hiç bir sorun yaşamadan aylar içinde giderek iyileşen bu şanslı hastalar binlerce hasta arasında sadece bir kaç kişi idi...
            Unutmamak gerekir ki, doktorların teşhis ve tedavi olanakları ancak son 50 yıl içinde gelişmiş olsa da; insanlar binlerce yıldır bel veya boyun fıtığı oluyorlardı. Hiç bir tedavi şansı olmayan bu hastaların kol veya bacaklarında felçler gelişiyor ve sonuçta tabiri caizse sinirleri ölünce ağrı da geçiyordu.

            Günümüzde hiç kimsenin felç olma riskini göze alabileceğini sanmıyorum. Dahası günümüzde hiç kimsenin, küçük bir şans ta olsa kendi kendine iyileşme umudu ile aylarca aktif yaşamından uzak kalabileceğini de sanmıyorum. Yani, unutun gitsin...

23 Mayıs 2017 Salı



     
Hangi Egzersizi Yapmalıyım?


Aslında pilates” denen egzersiz, insan omurgası için; yani boynunuz, beliniz veya sırtınız için yapabileceğiniz en iyi egzersiz türüdür. Çünkü bu zaten omurga sağlığı için geliştirilmiştir. Deneyimli bir hoca eşliğinde yapılarak öğrenildiğinde; herkesin, her yerde, herhangi bir alete veya cihaza ihtiyaç olmaksızın yapabileceği kadar da basittir. Biz hastalarımıza hep “pilates” öneriyoruz.

Yürüme, yüzme ve bisiklet sürme gibi aerobik egzersizler ise kaslarınızı güçlendirir. Bunun da iki yararı olur: Birincisi, kan akımını hızlanır, besin öğeleri hasarlı bölgeye daha bol gelir ve dokuların tamiri kolaylaşır. İkincisi de, dayanıklılığınız artarak günlük yaşam işlevleriniz gelişir ve iş yapabilirliğiniz artar. Özellikle vücudun merkez kısmındaki kaslar; kor egzersizleri ile güçlendirilirse, dengeyi sağlayarak günlük hareketleri çok daha rahat yapmanızı sağlar ve düşme riskinizi azaltır.



26 Aralık 2016 Pazartesi




Bel Fıtığı Ameliyatı Sonrası: Bel fıtığı ameliyatından sonra belinizdeki yaranıza en az 5 gün mutlaka hiç su değmemesine dikkat etmelisiniz. Günümüzde genellikle yaralar gizli dikişle kapatıldığı için, bu sürenin sonunda pansumanınızı çıkarıp atabilir ve banyonuzu yapabilirsiniz. Ama eğer dikişlerinizi aldırmanız gerektiği söylendiyse, bu takdirde 7. gün dikişlerinizi aldırmanız ama bu süre boyunca yaranızın pansuman ile örtülü olması gerekecektir.
İlk haftayı daha çok ev içinde ve genellikle yatakta istirahat ederek geçirmeniz uygun olacaktır; ilk haftadan sonra aralıklı olmak kaydıyla evden çıkıp dolaşabilir, hatta uzun süreli olmamak kaydıyla işe bile gidebilirsiniz. Bir ay dolduğunda, işinize veya evinize yakın bir merkezde; 1 ay süreyle olacak şekilde fizik tedaviye başlayacaksınız. Fizik tedavi süresinde size öğretecekleri hareketleri ise bundan sonra hayatınızın bir parçası hale getireceksiniz.
Fizik Tedavi bittikten sonra, 1 ay boyunca da egzersiz yapıp daha sonra; yani 3 ay sonunda bir spor salonuna üye olup ağır sporlarla uğraşabilir ve ağır işlerinize geri dönebilirsiniz. Ameliyat sonrasında size verilen ağrı kesici, kas gevşetici ve antibiyotiklerinizi, cerrahınızın size önereceği süre boyunca kullanıp sonra bırakacaksınız. Unutmayın ki ameliyatı, ilaçlardan da kurtulup kaliteli bir yaşama ulaşmak için oldunuz.
Sert bir yatakta yatın, yani yerde veya sert bir tahtanın filan üzerinde değil; sıradan bir hazır yaylı yatağın üzerinde. Kanepede filan yatmayın. Yatağınızı 8 yılda bir değiştirin. Alaturka tuvalet kullanmayın, daima klozete oturun. Eğer alaturka tuvaletten vazgeçmek sizin için olanaksızsa, o zaman yeni tasarlanan alçak oturumlu klozetlerden edinin. Otururken de koltukta değil, sandalyede; yani geriye kaykılmadan oturun.
Belinizi soğuktan koruyun. Dengesiz ve zorlayıcı hareketler yapmayın; mesela çok ağır nesneleri kaldırmayın ve tek elinizde ağırlık taşımayın. Uygun olmayan şekillerde uzun süre oturmayın. Eğer size belli bir süre korse kullanmanız söylendi ise, bu süre içinde korsenizi otururken ve ayakta iken asla çıkarmayınız ama korsenizi asla size önerilen süreden fazla da kullanmayın.

Tabii ki tüm bu okuduklarınız, cerrahınız size aksine bir şey söylemedi ise geçerlidir.