Ameliyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ameliyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2017 Salı



 
İkinci Ameliyatı Kime Yaptırmalı?

Daha önce fıtık ameliyatı olmuş; ama “nüks”, “rekürrens”, “rezidü”  şüphesiyle tekrar ameliyat önerilmiş hastaların ikinci ameliyat yapılmadan önce detaylı değerlendirilmesi çok önemlidir. Mesela hastada nüks bel fıtığı düşünülüyorsa kontrast  madde verilerek yapılan ilaçlı MR (manyetik rezonans) tetkiki çok değerlidir. Hasta detaylı şekilde, gözden kaçırılmış bir şey var mı diye de araştırıldıktan sonra karar vermek gerekir. İkinci ameliyatı yapacak cerrah seçerken, mutlaka bu tip ameliyatlarda deneyimli birini bulmak şarttır; çünkü üçüncü bir şansınız olmayabilir.
“Terzi başkasının söküğünü dikmez” sözü, cerrahlar için de geçerlidir. Başvuracağınız cerrahların çoğu size ikinci bir ameliyatı yapmak istemeyip, sizi ilk ameliyatınızı yapmış olan cerraha geri gönderecektir. İşte bu sırada çok dikkatli olmanız gerek. Eğer ilk ameliyattan da yarar görmedi iseniz, muhtemeldir ki aynı cerrah tarafından yapılacak ikinci ameliyattan da yarar görmeyeceksiniz. Çünkü atılacak her yanlış adım bir başka yanlış adımı davet edecektir. 

1 Mayıs 2017 Pazartesi


Narkoz Nedir? Anestezi Nedir?
Bir insanın ameliyat edilebilmesi için yani ameliyat sırasında insanın ağrı duymasını engellemek için anestezi yapılır. Modern ilaçlar sayesindedir ki narkoz tehlikesi günümüzde kabul edilebilir düzeylere inmiştir. Genel anestezi hastanın uyutulması anlamına gelmektedir. Anestezi uzmanının kararına göre derinliği ayarlanan bu uyku esnasında; hastanın nefes alması için boğazına bir tüp yerleştirilir, yani entübasyon yapılır. İşte bu yüzden anesteziden çıkan, yani ameliyat bitip te uyandırılan hastanın boğazında birkaç gün rahatsızlık hissi oluşabilir.
Lokal anestezi ise, basit ve kısa süreli bir takım ameliyatların yapılabilmesi için hastanın ameliyat edilecek olan vücut bölgesinin uyuşturulması anlamına gelmektedir. Bu sayededir ki pek çok ameliyat günümüzde günü birlik işlemler olarak yapılabilmekte, yani hasta aynı gün içinde normal yaşantısına dönebilmektedir.
Kimi tanısal veya tedavi amaçlı basit ve tehlikesiz girişimlerde ise hastanın bir yeri kesilmemekte, ağrı oluşturulmamakta ama hasta yine de rahatsızlık duyabilmektedir. Kişinin yaşam kalitesini düşürmemek açısından bu tip işlemler artık sedasyon altında, yani hasta sakinleştirilerek yapılmaktadır. 
                                                                                       

24 Nisan 2017 Pazartesi



 
Ameliyat Riski Nedir?
Bir ameliyatın riskli olmaması düşünülemez tabii ki. Ameliyat riski kaynaklarına teker teker bakacak olursak, ilk sırada mikrop kapma riski vardır, yani yaraya mikrop bulaşması; buna doktorlar enfeksiyon riski de diyorlar. Özellikle de “hastane mikrobu” denen çok tehlikeli mikroplar ne yazık ki artık ülkemiz için önemli bir sorun olmuştur. Modern ve depo hastane denemeyecek yani orta boyutlardaki yeni hastanelerdeki ameliyathane koşulları bu riski giderek çok düşük seviyelere indirmiştir. Hastane mikroplarının bulunmadığı butik hastanelerdeki; özel laminar hava akımı donanımı olan, yani havanın bile mikroptan arındırıldığı ameliyathanelerde ameliyat olmaya çalışın.
      İkinci sırada olan narkoz riski ise gelişmiş anestezi ilaçları sayesinde, tecrübeli anestezi hocası elinde ortadan kalkmaya başlamıştır. Pek çok ağır hastalığı olan hasta, artık bölgesel narkoz yani “lokal anestezi” ile uyutulmadan ameliyat edilebilmektedir.
Üçüncü sıradaki risk olan cerrahinin kendisinden kaynaklanan riskler ise artık 21.yüzyılın; cerrahın görme gücünü defalarca yükselten mikroskoplar, köşenin arka tarafını gösteren endoskoplar gibi gelişmiş cerrahi teknolojisi ve tecrübeli cerrahlarımızın dünyaca kabul edilmiş yetenekleri sayesinde artık neredeyse sıfırlanmak üzeredir. Üçü bir arada: Sıfır risk, Yüzde yüz başarı, En kısa sürede işbaşı...

18 Nisan 2017 Salı



En İyi Beyin Cerrahı Kim?
En iyi beyin cerrahı, kendine güveni olan beyin cerrahıdır. Bunu sürekli kendinden bahsetmesinden veya atıp tutmasından, esip gürlemesinden veya afur tafurundan anlayamazsınız. Unutmayın, “Söz uçar yazı kalır!”. Eğer önerilerini size yazılı olarak verip altına imzasını atabiliyorsa, en iyi beyin cerrahi hocası odur.
    Önemli bir hastalığınız olduğunda beş ayrı hekime gittiğinizde beş ayrı, hem de birbirine taban tabana zıt beş ayrı görüş almaktan artık sıkılmadınız mı? Sanıyor musunuz ki tıp böyle bir belirsizlikler bilimi ? Bilimde belirsizliğin bir sınırı olduğu muhakkak ama bu kadar da olmaz ki... Tamam, insan vücudu evrensel bilgeliğin ortaya çıkardığı en mükemmel ve en karmaşık makine ama artık uzay çağında değil miyiz? “Yeter artık, nedir bu kafa karışıklığı?” demiyor musunuz?
            İşte size iyi bir çare: Doktorunuzdan size söylediklerini yazılı bir metin olarak vermesini ve altını imzalamasını isteyin... Göreceksiniz o zaman anneniz için bir hoca “Ameliyat olmazsa kesinlikle felç olur!” derken, öte yanda bir Xyzwigoterapist “Sizi bakışlarımla, hem de yüzde yüz iyileştireceğim!” diyemeyecek. Değil mi ki Mısırlılar papirüsü keşfetti, Almanlar da kurşun kalemi; sizin de artık bu icatlardan faydalanma zamanınız geldi, dünya yerinde durmuyor ki!

20 Mart 2017 Pazartesi




İdiopatik Skolyoz: Genellikle çocuklukta başlayan ama ergenlikte dikkat çekici olmaya başlayan ve ilerleme gösteren omurga eğrilikleridir. Birden fazla eğrilik şeklinde de olabilmektedir. En sık rastlanan omurga eğrilikleri bunlardır. Neden ortaya çıktıkları bilinmese de, nasıl ilerleme gösterdikleri ve nasıl tedavi edilecekleri gayet iyi bilinmektedir. Bu eğriliklerde asıl sorun kozmetik kaygılar olup, düzenli takip çok önemlidir.

            Ilımlı eğrilikler kimi zaman sadece egzersiz programları, ki zaman da korseler ile tedavi edilmekte; buna rağmen ilerleyenlerin ise ameliyat edilmesi gerekebilmektedir. Yapılacak olan ameliyata karar verirken, eğriliğin sağa mı yoksa sola mı baktığı, ayakta ve yatarken yapılan vücut eğilmesi ile ne kadar düzelebildiği, hangi eğriliğin/eğriliklerin asıl eğrilik olduğu gibi konuların detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir.

6 Şubat 2017 Pazartesi



     Boyun kırıkları: Son yıllardaki gelişkin önlemlere bağlı olarak trafik kazalarında ölümler azalsa da; araçların hızlarının giderek artması ancak hava yastıklarının zorunlu hale gelmemiş olması sonucunda özellikle boyun kırıklarında bir artma ortaya çıktı. Ayrıca yaz aylarında sığ suya dalma sonucunda da benzer kırıklar oluşabilmektedir. Tabii bu kırıklarda omurilik ve sinirlerde zedelenme olması da hastanın durumunu ağırlaştırmaktadır. Bu yüzden siz siz olun, bu kırıkları tedavi eden ekipteki ortopedistlerin yanında mutlaka tecrübeli bir beyin cerrahının olmasını şart koşun.


            Bu hastalar genellikle kaza yerinde ölürler. Ancak ambulans hizmetlerinin yaygınlaşması ve eğitilmiş tıbbi personel sayısındaki artma sonucunda, olay yerinde doğru müdahalede bulunulan; yani boynuna doğru bir boyunluk takılan hastalara, artık hastanelerde ameliyat yapma şansı ortaya çıkmıştır. Ancak üst boyun omurgalarındaki, yani başla boynun bileşkesindeki kırıklara; ancak çok tecrübeli ellerde cerrahi uygulanabilmektedir. Buradaki kimi ameliyatlar dünyada ilk kez benim tarafımdan yapılabilmiştir.

16 Ocak 2017 Pazartesi





Kanal Daralması: Bu olay belde, boyunda veya sırtta görülebilir ama nerede olursa olsun, söz konusu edilen omurga kemiklerinin ortasındaki kanalın daralması sonucu burada hem sinirlerin ve hem de omuriliğin sıkışması sonucu ortaya çıkan şikayetlerdir. Hastanın belinde, boynunda veya kollarında, bacaklarında olan ağrılardan çok; kısa bir mesafe boyunca yürüdüğünde bacaklarında ortaya çıkan kasılma türü ağrıların hastanın yürümesine engel olmasıdır. Bu problem daha çok doktorların “Geriatrik” dediği ileri yaşlarda görülür.
     Bu tablonun cerrahiden başka hiçbir tedavi yöntemi yoktur. Ancak hastaya doktorların dediği şekliyle “Minimal Girişimsel Ameliyat” veya halk arasındaki adıyla “Kapalı Ameliyat, Kansız Ameliyat” yapılabileceği gibi; “Mikrocerrahi” yani küçük bir keşiden yapılan düşük riskli cerrahi girişimler, veya eğer bunlarla çözüm bulunamayacaksa doktorların dediği şekliyle “Enstrümentasyon” veya halk arasındaki adıyla “Platin Koyulan Ameliyat” ta yapılması gerekebilir.