19 Mart 2019 Salı


Alzheimer çözümsüz değil!

           
Efendim, Tanrıya şükürler olsun ki modern tıp sayesinde insan ömrü giderek uzadı. Çoğumuzun ebeveynleri hayatta, üstelik nazar değmesin sağlıklılar da. Aman onlar başımızdan hiç eksik olmasınlar. Tabii ki ileri yaşa bağlı olarak hepsinin başında bir takım sağlık sorunları var, ama biz de onlar için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Herhalde hepiniz katılırsınız, sağlık söz konusu edildiğinde; en önemli şey akıl sağlığı. Çocuğu olmaktan gurur duyduğumuz, bir zamanlar aklının ışığına hayran olduğumuz büyüklerimizin giderek bunaması çok üzücü bir durum; insanın içi parçalanıyor.
Burada sadece en önemli noktayı vurgulamak istiyorum: Alzheimer olabileceğini düşündüğümüz ebeveynlerimizi, diğer bir deyişle bunama hastalarını iyileştirmek için yapılabilecek hiçbir şey olmadığını sakın düşünmeyin. Bu tip her yedi hastanın biri, yapılacak basit bir ameliyatla eski haline döndürülebiliyor!
            Varlığı 1965 yılından beri bilinen söz konusu ‘Adams Hakim’ hastalığında yürüyüş bozukluğu genellikle ilk ortaya çıkan bulgu. Tipik yürüyüş yavaş ve ayağı yerden kaldırmadan sürükleme tarzında atılan küçük adımlar şeklindedir, hasta dönüşlerde zorlanır. Zihinsel değişikliklerise, yakın geçmişi hatırlamada zorluk şeklinde bir hafıza kaybı; azalmış dikkat ve düşüncede yavaşlama şeklindedir. Bazen görülen idrar kaçırmayakınmasına gelince,  hastalar ilk başta tuvalete yetişemediklerinden söz ederler.
            Söz konusu hastalık, bunamaya yol açan nedenler arasında tümüyle tedavi edilebilen; yani hastanın yaşamına eskiden olduğu gibi normal bir yaşlı olarak devam edebildiği tek hastalık. Bu insanların beyninde ortaya çıkan küçülmeye bağlı olarak, beynin çevresini kaplayan beyin omurilik sıvısının arttığını biliyoruz. İşte bu durum ‘bunama’ tablosu ile ilişkilidir.
            Hastalığın diğer bir adı da ‘Normal Basınçlı Hidrosefali’ dir. Tedavi amaçlı yapılan şant takılma ameliyatının başarılı olma şansı ise, cerrahiden 3 ila 6 ay sonra % 65 - % 95 arasında. Üstelik iyileşme görülecek bu hastaları, ameliyattan önce yapılacak bir testle saptamak ta mümkün.
            Onlar unutsa da siz unutmayın!

14 Mart 2019 Perşembe







Prof. Dr. Tunçalp Özgen’e Ağıt...



Tunçalp hoca. Bakın hoca diyorum. Yüzyılın cerrahı vs gibi süslü bir sıfatı yoktu belki. Ama adının arkasına hoca sıfatı eklenebilen nadir cerrahlardan. Türkiye’deki tüm beyin cerrahlarına bir şekilde dokunmuştur. Aynı Yücel hoca, Kemali hoca gibi. “Türkiye’de bugün her yerde, hatta kasabalarda bile beyin cerrahisi yapılabiliyorsa onun sayesindedir” denebilecek birkaç kişiden biri. Sadece iyi cerrah değil. İyi kalpli, kibar, hep yapıcı. Kibir genlerini baskılayabilmiş bir insan. Benim de hocamdı ama ona ağabey demek ayrı bir keyifti. Ağabeydi çünkü. Işıklar içinde uyusun...

4 Mart 2019 Pazartesi


Tortikollis (eğri boyun hastalığı) nedir? Sebepleri nelerdir, teşhisi nasıl konur, tedavisi nasıldır?
Sorularınızın tüm cevapları burada…


            Tortikollis yani eğri boyun hastalığı bir boyun kası olan sternokloidomastoid kasın sağ veya sol tarafta kısa olması sonucu meydana gelir. Bir tarafta kısa olan kas boynu kendine doğru çeker, çene diğer tarafa döner. Zamanla kulak eğrileşerek kişide boynun eğri kalmasına sebep olur. Yüz bölgesi de bu eğrilikten etkilenerek asimetrik olur.

            Eğri boyun hastalığı en sık doğumsal hadiselere bağlı gelişir. Bebeğin anne karnında yanlış pozisyonda olması, doğum esnasındaki travmalar, doğum kanalına sıkışma, doğum esnasında veya sonrasında olan enfeksiyonlar doğumsal eğri boyun hastalığının nedenleri iken, erişkinlerde görülen eğri boyun hastalığının nedenleri kas spazmı, boyun omurgasında kırık, boyun eklemlerinde kireçlemeler, boyun bölgesinde meydana gelen ligaman hasarları, kas enfeksiyonları, lenf bezi iltihapları, boğazda meydana gelen apseler ve en önemlisi travma olarak sıralanabilir.
            Eğri boyun hastalığının teşhisinde öncelikle hastanın tüm şikayetleri dinlenerek, ayrıntılı bir muayeneden geçirilmelidir. Bazı manevra testleri ve refleks muayeneleri yapılır. İstenecek boyun tomografisi ve MR gibi görüntüleme tetkiklerinin yanı sıra EMG adı verilen sinir ileti testleri de yapılmalıdır. Bu tetkiklerin sonucunu size en iyi beyin cerrahı analiz edecek ve tedavi planlamasını yapacaktır.
            Tedavisinden de bahsedecek olursak: Öncelikle özellikle bebeklerde meydana gelen boyun eğriliği çok vakit kaybetmeden hızlıca tedavi edilmelidir. Çünkü çenede, boyunda, yüzde, kulakta meydana gelen şekil bozukluğu hızlıca tedavi edilmezse kalıcı olacak ve bu kişinin tüm hayatını etkileyecektir. Tedavi seçenekleri arasında fizyoterapi programları, egzersizler, fizik tedavi hareketleri, kas gevşetici ilaçlar ve cerrahi tedavi bulunmaktadır.
            Öncelikle fizyoterapi programına alınan hastalarda fayda sağlamadığı saptanırsa cerrahi müdahale gerekmektedir. Cerrahi müdahale boyun kaslarına yapılacak gevşetme ve şekil verme işlemine dayanır. Boyun eğriliği cerrahisinde özellikle kas içi ve boyun bölgesi sinirlerin gerek anatomik yapısına hakim olma, gerekse bu bölge cerrahisini defalarca yapmış olması nedeniyle deneyimli beyin cerrahları bu ameliyatı sıkça yapmakta ve faydalı sonuçlar alabilmektedir.
            Sizin de yakınında veya kendinizde bu tip sorunlar mevcutsa adresiniz boyun anatomisini iyi bilen ve bu ameliyatı defalarca yapmış bir beyin cerrahı olmalı…

4 Şubat 2019 Pazartesi




Karpal tünel sendromu (el bileğinde sinir sıkışması) hakkında bilmek istedikleriniz. Semptomları nelerdir, tanısı nasıl konur, tedavi seçenekleri nelerdir?
Sorularınızın cevapları burada…
            Karpal tünel sendromu yani el bileğinde sinir sıkışması bilek seviyesinden geçen eldeki parmakların hissetmesini sağlayan sinirin (median sinir) karpal ligaman adı verilen ligamanın altında sıkışması sonucu meydana gelir.
            Karpal tünel sendromu iğne ve tığ işi yapanlarda, ev temizliği yapanlarda, bilgisayar daktilo kullananlarda, tornavida ile onarım yapanlarda, kasaplarda, marangoz işi yapanlarda sık görülmektedir. Hatta son dönemde çıkan akıllı telefonların karpal tünel sendromuna neden olduğu hakkında araştırmalar bulunmaktadır.
            Öncelikle ellerde başlayan uyuşma el dinlendirildiğinde ortadan kalktığı için yani sabah uyuşma geçtiği için çoğu kişi bu dönemde bu uyuşmaları önemsemez. Fakat sıkışma ilerledikçe uyuşma başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın iç yüzüne yayılmaya başlar. Bu safhadan sonra hastalarda avuç içine yayılan ağrı artar. Bu ağrı gece uykudan uyandırır vasıfta olup kişiler elini rahatlaması için sallamaya başlar. Son evresinde elden çatal kaşık düşürme, avuç bölgesinde kas erimelerine bağlı çöküntüler görülür.
            Yukarıda saydığımız şikayetlerden bazıları sizde de görülüyorsa bir beyin cerrahına gitmeniz gerekmektedir. Bir beyin cerrahı beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı, bel ağrısı tedavisi, alzheimer tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatı gibi tedavilerin yanında karpal tünel sendromu tedavisi de yapmaktadır. Çünkü beyin cerrahisi bilim dalı sadece beyin ve omuriliği değil vücuttaki tüm sinirleri de kapsamaktadır.
            Tanısına gelecek olursak öncelikle şikayetleriniz dikkatle dinlenmeli ve detaylı bir muayene yapılmalıdır. Kapral tünel sendromu tanısı EMG denilen sinir ileti testi ile konmaktadır. Fakat boyun fıtığı da buna benzer şikayetler yapacağı için mutlaka boyun MR, boyun tomografisi, boyun grafisi de istenmelidir. Bu tetkiklerin sonucunu en iyi beyin cerrahı değerlendirip tedavinizle alakalı yol haritasını çizecektir.
            Tedavi seçenekleri arasında özel bilekliklerin kullanımı, fizik tedavi uygulamaları ve cerrahi tedavi bulunmaktadır. Hangi tedavinin gerekeceği el bileğindeki sinir sıkışmasının derecesine bağlıdır. Diyelim ki ağır derece sinir sıkışması var ve cerrahi gerekiyor “nasıl bir ameliyat diye?” soracak olursanız, lokal anestezi dediğimiz hastayı uyutmadan sadece bilek bölgesi uyuşturularak yapılan bir ameliyattır. Ameliyat sonrası hastalar çoğu zaman aynı gün taburcu edilmektedir.
            Beyin cerrahisi Ankara ilinde oldukça aktif çalışmakta ve Ankara beyin cerrahi camiasında bu tip sinir ameliyatlarını yapan hekimler bulunmaktadır.
            Siz de kendinizde veya yakınlarınızda sinir sıkışmasından şüpheleniyorsanız adresiniz doğru ve deneyimli bir beyin beyin cerrahı olmalı…

28 Ocak 2019 Pazartesi



 Hipofiz adenomu nedir, ne gibi şikayetlere neden olur, ameliyatı nasıl yapılır, hangi doktora gitmeliyim?

Aradığınız cevaplar burada…
            Hipofiz bezi vücudun hormon salgılaması için ana emri veren, beyinin alt bölgesinde bulunan bir salgı organıdır. Boyut olarak 10 mm’ yi geçmeyen bu küçük organ vücudun hormon düzenlemesi gibi büyük bir görev üstlenmiştir. Hipofiz bezi tümörlerinden en sık görüleni iyi huylu bir tümör olan adenomdur. Tabi adenomdan başka tümörlerde görülebilir bunun için detaylı bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.
            Peki nedir hipofiz adenomu semptomları? Saçlarda kuruma, dökülme, kilo alma veya verme, baş ağrısı, aşırı sinirlilik hali, kadınlarda sakal çıkması, göğüs kıllanması, durduk yere göğüslerden süt gelmesi, adet düzensizliği, erkeklerde göğüslerde büyüme, göğüsten süt gelmesi, cinsel isteksizlik ayrıca tiroid hormon bozuklukları, kortizol denen vücut steroid dengesinin bozulması, bazen insülin-glukagon adlı diyabet hormonlarında bozukluk bile yapabilir. Optik sinirlere çok yakın olduğundan boyutundaki artış sonucu optik sinire bası yaparak görme alanını daraltabilir bunun sonucunda görme kayıpları gelişebilir.
            Yukarıda saydığımız semptomlardan bazıları sizde de görülüyorsa yapmanız gereken bir beyin cerrahı randevusu almaktır. Önce detaylı bir muayeneden geçirildikten sonra bazı tetkikler istenmesi gerekmektedir. Bu tetkiklerin başında vücudun tüm hormonlarının kan değerlerine bakmak gelmektedir. Görme alanı testi yapılarak optik sinir basısı mutlaka değerlendirilmelidir. Görüntüleme tetkikleri olarak damar içi kontrast madde verilerek çekilen hipofiz MR yapılmalıdır. Bunların sonucunu bir bütün halinde en iyi beyin cerrahı değerlendirecektir. Çünkü tıpkı beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı, bel ağrısı tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatı, alzheimer tedavisi gibi hipofiz adenomu ameliyatı da beyin cerrahi bilim dalının alanına girmektedir.
            Yapılan tetkikler sonucunda eğer ameliyat kararı verilirse ek tetkikler yapılması gerekecektir; kafa grafileri, beyin ve burun sinüslerini gösteren ince kesit tomografi, kan sayımı bunlardan bazıları. Eski yıllardaki cerrahi yöntemler açık beyin cerrahisi iken günümüzde burun deliğinden girerek bu tümör temizlenebilmektedir. Tabi küçük bir burun deliğinden girip beyinin en önemli bölgelerinden biri olan hipofizden tümörü temizlemek yıllarca bu ameliyatı sayısız kez yapmış ve bu konuda bilgi birikim sahibi olan ellerde daha güvenle yapılmaktadır. Sorunsuz geçen bir hipofiz ameliyatından sonra yoğun bakım yatağı gerekmeksizin, hastalar dikiş izi olmadan sadece burun tamponuyla birkaç gün geçirirler. Burun tamponu da çekildikten sonra kısa yatış süresiyle taburcu edilebilmektedir.
            Ankara beyin cerrahi camiasında burundan hipofiz ameliyatı (Transsfenoidal hipofizektomi) yapan hekimler bulunmaktadır. Birçok beyin cerrahı Ankara iline bu ameliyatın eğitimini almaya gelmekte ve hastalarını da bu konuda ehil kişilere yönlendirmektedir.
         Hipofiz adenomunu düşündüren şikayetleriniz varsa adresiniz bu konuda deneyim sahibi bir beyin cerrahı olmalıdır…

11 Ocak 2019 Cuma





Bel fıtığım var, kapalı bel fıtığı ameliyatı yaptırabilir miyim? Kapalı ameliyatın avantajları ve dejavantajları nelerdir?
Sorularınızın cevapları burada…

           Bel fıtığı bel omurları arasındaki disklerin fıtıklaşması sonucu omurilikten çıkan sinirlere bası yapması sonucu meydana gelir. İlk evrelerinde sadece bel ağrısı olurken sinir üzerindeki bası arttıkça bacağa vuran uyuşma, ağrı, kramp, çekme hissi gibi şikayetler başlar. Geç kalındığında bu şikayetler düşük ayak bulgusuna kadar gider ki bu aşamada ameliyatın saatler içinde yapılması gerekmekte, çoğu hasta bu aşamada ameliyat olduğu zaman tam düzelme sağlanamayabilmektedir.
Açık veya kapalı bel fıtığı ameliyatı girişimlerini; bel ağrısı tedavisi, boyun fıtığı ameliyatı, beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı, bel ağrısı tedavisi, alzheimer tedavisi ‘nde olduğu gibi beyin cerrahi doktoru yapmaktadır. Kapalı bel fıtığı ameliyatı bir beyin cerrahı ve hastanın beraber karar vermesi gereken, konforlu bir ameliyattır. Ama öncelikle doktorunuzun sizi detaylı bir muayeneden geçirmesi, MR, tomografi, röntgen gibi görüntüleme tetkiklerinizin yapılıp yine doktorunuz tarafından tek tek incelenmesi gerekmektedir. Size bu konuda hangi tedavinin uygun olacağını en iyi beyin cerrahı söyleyecektir.
Kapalı bel fıtığı cerrahisinde günümüz teknolojisinde kullanılan iki yöntem bulunmaktadır biri endoskopik yöntem. Bu yöntemde cildinizden açılan birkaç deliğe kamera ve endoskop yerleştirilmesi tekniği esas alınmaktadır. Avantajı cildinizde kesi izinin az olmasıdır. Bunun dışında yapılan tüm işlemler açık cerrahi ile aynıdır. Dezavantajı ise cerrah çok küçük alanda çalıştığından bazı disk parçalarının gözden kaçabilmesi, ameliyat süresinin uzaması, kireçleme yapmış fıtıklarda başarı şansının düşük olması olarak sayılabilir. Diğer yöntem ise lazerle yapılan ameliyattır. Bu yöntem ucunda lazer yakıcı olan bir iğneyle diskin içine girilip fıtıklaşan dokuları lazer etkisiyle yakma esasına dayanır. Avantajı hastada ameliyat sonrası hiçbir iz kalmaması, aynı gün taburcu edilebilmesi, kas ve kemik dokulara hiçbir müdehalenin olmamasıdır. Dezavantajı ise parça kopmuş fıtıklarda ve kireçleme yapmış fıtıklarda hastaya fayda sağlamamasıdır. Bu iki yöntemde de yoğun bakım yatağı ihtiyacı olmamaktadır.
Yeni bir teknik olmasına rağmen Ankara beyin cerrahi camiasında yılladır bu tekniği uygulamış ve birçok hastada fayda sağlamış hekimler mevcuttur. Bu sebeple çevre illerde çalışan çoğu beyin cerrahı Ankara iline hastalarını yönlendirmektedir.
            Hadi şimdi kapalı bel fıtığı ameliyatında deneyimli bir beyin cerrahına… 


27 Kasım 2018 Salı





Hidrosefali nedir? Hidrosefali bulguları nelerdir, nasıl tedavi edilir, hangi doktora başvurmak gerekir?
Sorularınızın cevapları burada…
                                                  

         Beyin omurilik sıvısı adı verilen beyin suyu beyin karıncıklarında ve omurilikte boşluk yapılarını dolduran, bu yapıların beslenmesi ve yapısının korunması görevini yerine getiren berrak bir sıvı olup her gün yaklaşık yarım litre üretilip yine yarım litre olarak emilir. Beyin suyunun yapımının arttığı veya emiliminin azaldığı durumlarda beyin suyu artışı (hidrosefali) meydana gelir. Hidrosefali hastalarında beyin karıncıklarında ve boşluklarında genişleme olur, bunun sonucu olarak ta genişlemenin olduğu beyin bölgesi basıları bazı semptomlara neden olur. Her yaşta görülen bu durum sıklıkla yenidoğan döneminde ortaya çıkar. Bebeklerde bıngıldak kapanmadığı için beyin karıncık ve boşluklarındaki genişlemeye bağlı kafa büyür. Erişkin hastalarda ise kafa büyümesine neden olmaz fakat baş ağrısı, görme bozuklukları, denge bozuklukları, hafıza problemlerine ve nöbet geçirmeye neden olabilir.
            Yenidoğan bebeklerde kafa çapının aşırı artması, erişkinlerde ise baş ağrısı, görme bozuklukları, denge kaybı gibi semptomlar varsa bir beyin cerrahına başvurmak gerekmektedir. Bir beyin cerrahı; beyin tümörü ameliyatı, beyin ameliyatı, alzheimer tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, bel ağrısı tedavisi, boyun fıtığı ameliyatı, hidrosefali ameliyatı gibi tedavileri yapar. 
            Öncelikle yapılması gereken detaylı ve tam bir fizik muayene ardından istenecek beyin görüntüleme tetkikleri yaptırmaktır. Bu tetkikler beyin tomografisi, düz beyin MR’ ı, ilaçlı MR, BOS akım MR’ ı olarak sıralanabilir. Muayenede şüphelenilmesi durumunda omuriliğe yönelik tetkikler de yaptırılabilir. Tüm bu tetkik sonuçları hakkında size en iyi beyin cerrahı bilgi verebilir. Çünkü hidrosefali tanısı beyin karıncıkları ve boşluklarının ölçümleri ve volüm değerlerine göre konur.
            Eğer hasta hidrosefali tanısı almışsa çoğu zaman tedavisi ameliyatla yapılır. Hidrosefali ameliyatı şant adı verilen bir pompa sisteminin bir ucunu beyin karıncığına, diğer ucunu ise karın boşluğuna (tabi tüm işlemler ciltaltından yapıldığı için dışarıda görünen parça yoktur) yerleştirerek fazla olan beyin suyunun karın boşluğuna akmasını sağlamak olarak açıklanabilir. Karın boşluğundan ise idrar yoluyla vücut dışına atılır. Ameliyat öncesi bir yoğun bakım yatağı ayrılmasında fayda vardır.
            Ankara beyin cerrahi camiasında bu tip ameliyatlar birçok merkezde yapılmaktadır. Bu tip hastaların takibinin çok sıkı yapılması, enfeksiyondan korunmak için tam teşekküllü bir ameliyathane gerektirmesi nedeniyle hidrosefali hastalarını birçok beyin cerrahı Ankara iline yönlendirmektedir.
            Sizin de bu tip şikayetleriniz varsa adresiniz doğru ve deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…

30 Ekim 2018 Salı


Gergin omurilik sendromu nedir? Ne gibi şikayetler yapar, tanısı nasıl konur, tedavisi nasıl yapılır?
Aradığınız cevaplar burada…
            Gergin omurilik sendromu omuriliğin anne karnında gelişim bozukluğu, kemik dokulardaki kapanma defektleri, sinirlerdeki yapışıklıklar gibi nedenlere bağlı oluşan ve omuriliğin beklenen yerden daha aşağı seviyelerde sonlanmasına neden olan bir sendromdur. Normal bir kişide omurilik sonuncu sırt omuru ya da birinci bel omuru hizasında sonlanmaktadır. Fakat bazen yukarıdaki deformitelere bağlı olarak bel omurunun daha aşağı seviyelerinde sonlandığı görülür. Bu durum gergin omurilik sendromu olarak adlandırılır.
            Özellikle çocuklarda bel bölgesinde aşırı kıllanma, renk değişikliği, yağ bezesi gibi lezyonlar veya delik gibi görünen gamze bulgusu durumlarında mutlaka gergin omurilik sendromu akla getirilmeli ve bir beyin cerrahına başvurulmalıdır. Bir beyin cerrahı beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı, alzheimer tedavisi gibi beyin hastalıkları tedavilerinin yanı sıra bel ağrısı tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatı, gergin omurilik sendromu ameliyatı gibi omurilik ve omurga hastalıklarının tedavilerini de yapar. 
            Sıklıkla bebeklik döneminde bel açıklığı, ayak deformiteleri, bel kesesi, omurga eğriliği gibi semptomlar eşlik edebilir ve bu hastalara erken tanı konur. Bazen de bu tip ağır semptomlara neden olmadan normal gelişimini devam ettiren hastalarda çocukluk döneminde yol yürüyünce belde aşırı ağrı, merdiven çıkmada zorlanma, idrar ve büyük abdest kaçırma, bel ortasında yukarıda bahsedilen kıllanma, renk değişikliği, gamze, yağ bezesi gibi semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu hastalarda tedavi edilmediği takdirde erişkin döneme geldiğinde şikayetlerin daha da ilerlemesi, tedavinin zor hale gelmesi, sinir hasarları gibi durumlarla karşılaşılmaktadır.
            Başvurduğunuz beyin cerrahı detaylı bir fizik muayenenin ardından bazı tetkikler isteyecektir. Bu sendrom bel bölgesiyle alakalı olmasına rağmen tüm omurga röntgeni, tüm omurga tomografisi, tüm omurga MR’ı, beyin MR’ı mutlaka yapılması gereken görüntüleme tetkikleridir. Kapsamlı görüntüleme tetkiklerinin istenme nedeni bu sendromun çoğu hastada omuriliğin farklı bölgelerinde farklı lezyonlarla birlikte olmasıdır. Beyin MR’da eşlik eden beyincik sarkması bile görülebilir. Bu tetkikleri en iyi beyin cerrahı değerlendirip size tanı ve tedavi hakkında bilgi verecektir.
            Gergin omurilik sendromu tanısı alan hastalar bazen sık kontrollerle takip altında tutulurken, çoğu zaman gergin omuriliğin rahatlatılması ameliyatı gerekmektedir. Bu ameliyat, omurganın arka kemikleri kaldırıldıktan sonra omurilik zarı da açılarak sinirlerdeki yapışıklıkları ayırıp sinirleri rahatlatma işlemine dayanır. Yoğun bakım yatağı gerektirebilen ve ameliyatta sinir hasarını önlemek için sinir monitorizasyonu yapılması gereken bir ameliyattır. Ankara beyin cerrahi camiasında bu tip cerrahilerin yapıldığı merkezler bulunmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, bu operasyonu yapan beyin cerrahının pediatrik (çocuk) beyin cerrahi deneyimi olması gerektiğidir.
            Sizin de kendinizde veya çocuğunuzda gergin omurilik sendromu semptomları varsa adresiniz çocuk beyin cerrahi alanında deneyimli olan bir beyin cerrahı olmalı…

17 Ekim 2018 Çarşamba


Tedavisi nasıl yapılır?Hangi doktora gidilmeli?



Normalde aynı hizada alt-alta dizilen omurga kemiklerinde bazen sağa-sola eğrilmeler
olur. Tabiri caizse bir “S” harfine benzemeye başlar. Buna skolyoz (omurga eğriliği) adı
verilir. Doğumsal kemik defektleri, aşırı zorlamalar, ailesel yatkınlık, kemik hastalıkları,
romatizma gibi nedenlere bağlı olmakla birlikte bazen hiçbir neden olmaksızın ortaya
çıkmaktadır.
                 Özellikle kadınlarda sık olup genellikle ergenlik çağında başlar. Bu evrede saptanan ve
deformite yapmayan bir skolyozun tedavisi çoğu zaman yaşam şekli değişiklikleri, bazı korse
ve ortezler, fizisel rehabilitasyola tedavi edilebilmektedir. Sırt bölgesine vuran ağrı, yol
yürüyünce bel ve sırtta ağrı olması, uykudan bel ve sırt ağrısı ile uyanmak gibi semptomlar
yaşıyorsanız mutlaka bir beyin cerrahı randevusu almalısınız. Şikayetleriniz bir beyin cerrahı
tarafından dinlenmeli, tüm omurga tek tek gözlenerek, skolyoz testleri ve manevraları
ardından nörolojik muayene yapılmalıdır. Sonrasında özel skolyoz grafileri, tüm omurga
tomografisi, tüm omurga MR’ ı hatta beyin MR’ ı bile istenebilir. Bu sonuçlarla ilgili bilgiyi
size en iyi beyin cerrahı verebilir.
                Beyin cerrahisinin çalışma alanında beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı,
alzheimer tedavisi, bel ağrısı tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatı ve skolyoz
cerrahisi gibi tedavi protokolleri bulunmaktadır. Skolyozun başlangıç evresinde dışarıdan
gözle görülür eğriliğe neden olmaz. Bu eğrilik devam ettiği takdirde sinir hasarlarına neden
olabilir. Bacaklarda uyuşma, idrar ve büyük abdest kaçırma, hissizlik, güç kaybı gibi
durumlarda mutlaka EMG, SEPP, MEPP gibi sinir ileti testleri yaptırılarak sinir hasarı olup
olmadığı tespit edilmelidir.
                Skolyozun tedavisi tüm tetkik sonuçlarının değerlendirilmesi, muayene ve
görüntüleme tetkiklerindeki açı ölçümlerine bakarak şekillenir. Erken saptanan skolyoz çoğu
zaman ameliyat gerektirmeksizin takip altına alınarak tedavi edilebilmekle beraber bazen
cerrahi düzeltme gerektirecek düzeye gelmiş olabilir.
Skolyoz cerrahisi eğrilen omurga bölgesini titanyum vidalar kullanarak düzeltmeyi
amaçlar. Oldukça dikkatli olunması gereken, sinir dokuların korunması gerektiği ve bazen
yoğun bakım yatağı ihtiyacı olan deneyimli ellerde yapılması gereken bir ameliyattır. Ankara
beyin cerrahi camiasında bu tip ameliyatlar yapılabilmekte ve bu tip hastaları birçok beyin
cerrahı Ankara iline sevk etmektedir.
                Sizin de skolyoz şikayetleriniz oluyorsa adresiniz mutlaka bu konuda deneyimli bir
beyin cerrahı olmalı…

5 Eylül 2018 Çarşamba


Bel kayması nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Bir beyin cerrahı bel kaymasında ne gibi tedaviler uygular?


Bel kayması (lomber spondilolistezis) omurga kemiklerinin, bağlarının, disklerin veya bunlardan birkaçının hasar görmesi sonucu omurların tıpkı bir merdiven gibi basamaklaşması anlamına gelir. Birbiri üzerine kayan bu omurlar zamanla omurilik ve sinirlere bası yaparak önce ağrı sonrasında idrar kaçırmaları, yol yürüyememe, felç gelişme gibi durumlara neden olabilir.
            Genç insanlarda ağır çalışma koşulları, ters hareketler, kazalar sonucu meydana gelen omurga kemik doku hasarları yavaş yavaş kişinin belinde kaymaya neden olur. Çömelip kalkmakta zorlanma, yürüyünce artan bel ağrısı, yatakta dönerken belde ağrı olması, sabahları bel ağrısıyla uyanmak gibi şikayetler bel kaymasını düşündürmelidir. Hatta ilerleyen kaymalarda omurilik kanalının daralmasına bağlı yürüyünce baldırlara vuran ağrı, bacaklarda uyuşma, idrar kaçırmaları, ayaklarda hissizlik gibi semptomlar da eşlik edebilir. Sizin de bu gibi şikayetleriniz oluyor ve hangi doktora gideceğinize karar veremiyorsanız size bu konuda en iyi beyin cerrahı yardımcı olabilir. Bir beyin cerrahının uzmanlık alanında bel ağrısı tedavisi, bel fıtığı ameliyatı, boyun fıtığı ameliyatı, beyin ameliyatı, beyin tümörü ameliyatı, alzheimer tedavisi, bel kayması ameliyatı gibi tedavi protokolleri yer almaktadır.
            Öncelikle şikayetlerinizin dinlenmesinin ardından yapılacak tam ve detaylı fizik muayene çok önemlidir. Sonrasında istenen görüntüleme tetkikleri dinamik röntgen grafileri, düz röntgen grafileri, bilgisayarlı tomografi, MR olarak sayılabilir. Eğer bu muayenede sinir hasarından şüphe duyuluyorsa EMG, MEPP, SEPP gibi sinir ileti testleri de istenebilir.
            Bu tetkiklerin sonucunda belde hareketlilik saptanmazsa ve sinir hasarı olmamışsa ağrı kesici ilaçlar, bazı özel korselerle tedavi edilmekle birlikte bazen kaymanın cerrahi olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Ameliyat kararı verilen hastalarda ise ameliyat şeklinin nasıl olacağına yine tetkik sonuçlarına göre karar verilmektedir. Bazen sadece kaymanın sıkıştırdığı sinir doku rahatlatması bazen de vida ile düzeltmek gerekebilmektedir. Bu ameliyatlardan sonra yoğun bakım yatağı ihtiyacı olmamakta, hastalar birkaç gün sonra taburcu edilmektedir. Nasıl bir ameliyat yapılacağının kararı hasta ile işbirliği içinde verilmelidir.
            Ankara beyin cerrahi camiasında bu ameliyatları yapan deneyimli cerrahlar bulunmaktadır. Birçok beyin cerrahı Ankara ilindeki bu ameliyatları yakından takip etmekte ve bazı hastaları bu deneyimine güvendikleri cerrahlara yönlendirmektedir.
            Bu tip şikayetleriniz varsa adresiniz doğru ve deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…