16 Şubat 2017 Perşembe



Kafa Travması: İnsanın kafasına bir darbe nasıl gelir, ya bir kavgada- ya bir trafik kazasında- ya da düşme sonucunda. Ancak nasıl olursa olsun bu çarpmanın zarar verebilmesi için çok şiddetli olması gerekir. Çünkü insanın beyni 1 santimetreden daha kalın bir kemik örtü ile, yani kafatası ile korunmaktadır. Ancak söz konusu organ çok hassas olduğu için kafa travmaları ölümcül olabilmektedir.
Acil servislere canlı olarak ulaşabilen hastalar yoğun bakımlara alınmakta; kimi zaman acil olarak, kimi zaman ise daha sonra ameliyat edilebilmekte, aylarca sürebilecek komada kalabilmekte ve çok uzun sürelerle rehabilitasyon yapılması gerekebilmektedir.
Tüm bu çabalara karşın, bu hastalar hiçbir zaman eskisi gibi olamamakta, bazen bir takım sekellerle yaşamak zorunda kalabilmekte, sara hastası olup ömür boyu ilaç içmek zorunda kalabilmekte, kimi zaman bir takım kişilik değişiklikleri gösterebilmektedirler. İşte bu nedenlerle, çağdaş korunma yöntemleri olan emniyet kemeri, hava yastığı, kask kullanımı asla ihmal edilmemelidir.


                                               

13 Şubat 2017 Pazartesi



 
Bel Kayması: Burada kastedilen beldeki omurların diziliminin bozulması, yani adı üstünde; birinin öne veya arkaya kaymış olmasıdır. Bu hastalarda belin hareketliliği bozulduğu için bel ağrıları vardır. Söz konusu kayma çocukluktan beri süregelebileceği gibi, beldeki bir kırılmaya bağlı da olabilir. Tabii ki bu hastaların aşırı kilosu olması ve ağır işlerde çalışmaları olayın üstüne tuz biber ekecektir.
                                                         
   Hastanın sadece MR değerlendirilmesi yeterli olmaz, mutlaka ayakta iken eğilip-doğrulurken röntgenlerinin ve bilgisayarlı tomografisinin (BT) çekilmesi gerekir. Ancak maalesef bu hastalardaki tek tedavi yöntemi, doktorlar arasındaki deyimiyle “füzyon, enstrümentasyon”, halk arasındaki deyimiyle  ise “Platin Ameliyatı”dır.

                                           

6 Şubat 2017 Pazartesi



     Boyun kırıkları: Son yıllardaki gelişkin önlemlere bağlı olarak trafik kazalarında ölümler azalsa da; araçların hızlarının giderek artması ancak hava yastıklarının zorunlu hale gelmemiş olması sonucunda özellikle boyun kırıklarında bir artma ortaya çıktı. Ayrıca yaz aylarında sığ suya dalma sonucunda da benzer kırıklar oluşabilmektedir. Tabii bu kırıklarda omurilik ve sinirlerde zedelenme olması da hastanın durumunu ağırlaştırmaktadır. Bu yüzden siz siz olun, bu kırıkları tedavi eden ekipteki ortopedistlerin yanında mutlaka tecrübeli bir beyin cerrahının olmasını şart koşun.


            Bu hastalar genellikle kaza yerinde ölürler. Ancak ambulans hizmetlerinin yaygınlaşması ve eğitilmiş tıbbi personel sayısındaki artma sonucunda, olay yerinde doğru müdahalede bulunulan; yani boynuna doğru bir boyunluk takılan hastalara, artık hastanelerde ameliyat yapma şansı ortaya çıkmıştır. Ancak üst boyun omurgalarındaki, yani başla boynun bileşkesindeki kırıklara; ancak çok tecrübeli ellerde cerrahi uygulanabilmektedir. Buradaki kimi ameliyatlar dünyada ilk kez benim tarafımdan yapılabilmiştir.

31 Ocak 2017 Salı



        Sırt kırıkları: Son yıllardaki gelişkin önlemlere bağlı olarak trafik kazalarında ölümler azalsa da, araçların hızlarının giderek artması sonucunda özellikle omurga kırıklarında bir artma ortaya çıktı. Tabii bu kırıklarda omurilik ve sinirlerde zedelenme olması da hastanın durumunu ağırlaştırmaktadır. Bu yüzden siz siz olun, bu kırıkları tedavi eden ekipteki ortopedistlerin yanında mutlaka tecrübeli bir beyin cerrahının olmasını şart koşun.
 
Bu hastalara, özellikle de yaşlı ve kadın hastalara bir an önce ayağa kaldırılmaları gerektiği için; kaçınılmaz olarak halk arasındaki adıyla “Platin Ameliyatı” yapılması gerekmektedir. Tabii ki bu ameliyatlar da artık kapalı olarak yapılabilmektedir. Eğer bu kırıklar, yaşlı insanlardaki kemik erimesine bağlı olarak; çok basit travmalara bağlı olarak ortaya çıktılarsa, tam kapalı ameliyatlarla yani kemiğin içinde bir balon şişirilip düzeltilmesi ardından kemiğin içine kemik çimentosu doldurularak tamir edilmeleri de mümkündür. Ancak unutulmaması gereken nokta, bu ameliyatların kırığa yol açan olaydan sonraki ilk birkaç ay içinde yapılması gerektiğidir.

23 Ocak 2017 Pazartesi



     Bel Kırıkları: Son yıllardaki gelişkin önlemlere bağlı olarak trafik kazalarında ölümler azalsa da, araçların hızlarının giderek artması sonucunda özellikle omurga kırıklarında bir artma ortaya çıktı. Tabii bu kırıklarda omurilik ve sinirlerde zedelenme olması da hastanın durumunu ağırlaştırmaktadır. Bu yüzden siz siz olun, bu kırıkları tedavi eden ekipteki ortopedistlerin yanında mutlaka tecrübeli bir beyin cerrahının olmasını şart koşun.
   Bu hastalara, özellikle de yaşlı ve kadın hastalara bir an önce ayağa kaldırılmaları gerektiği için; kaçınılmaz olarak halk arasındaki adıyla “Platin Ameliyatı” yapılması gerekmektedir. Tabii ki bu ameliyatlar da artık kapalı olarak yapılabilmektedir. Bel kemikleri ile beraber kalça ve kuyruk sokumu kemiğinde de kırılma olan hastaların muhakkak tecrübeli ekipler tarafından ameliyat edilmeleri gerekmektedir.
            Eğer bu kırıklar, yaşlı insanlardaki kemik erimesine bağlı olarak; çok basit travmalara bağlı olarak ortaya çıktılarsa, tam kapalı ameliyatlarla yani kemiğin içinde bir balon şişirilip düzeltilmesi ardından kemiğin içine kemik çimentosu doldurularak tamir edilmeleri de mümkündür. Ancak unutulmaması gereken nokta, bu ameliyatların kırığa yol açan olaydan sonraki ilk birkaç ay içinde yapılması gerektiğidir.


19 Ocak 2017 Perşembe




Kireçlenme: Halk arasındaki bu tabir, doktorların gözüyle yeni kemik oluşumlarıdır. Peki niye ortaya çıkar bu yeni kemik oluşumları? Bunlar omurgalar arasındaki aşırı hareketliliğin ortaya çıkardığı ağrıya, doğanın bulduğu bir çözümdür. Yani doğa modern tıbbın vida ve çubuklarla kemikleri kaynatmasına, yani doktorlar arasındaki deyimiyle “füzyon, enstrümentasyon”, halk arasındaki deyimiyle “Platin Ameliyatı”na benzer bir çözüm bulmaya çalışmaktadır.  Kimi zaman da vücuttaki kalsiyum oranını ayarlayan sistemlerin bozulmasıyla da benzer aşırı kemikleşmeler de ortaya çıkabilir.

Ancak bu yeni kemik oluşumları sinirleri sıkıştırarak “kanal daralması” ya da “bel fıtığı”na benzer yakınmaları ortaya çıkarabilmektedir. Sonuçta bu kemiklerin temizlenmesinden, yani ameliyattan başka bir çare bulunmamaktadır. Tabii ki yapılması gereken ameliyat kimi zaman kapalı ameliyatlardan, kimi zaman açık ve karmaşık ameliyatlara kadar değişebilmekte, yani hastaya platin ameliyatı yapılması da gerekebilmektedir.

16 Ocak 2017 Pazartesi





Kanal Daralması: Bu olay belde, boyunda veya sırtta görülebilir ama nerede olursa olsun, söz konusu edilen omurga kemiklerinin ortasındaki kanalın daralması sonucu burada hem sinirlerin ve hem de omuriliğin sıkışması sonucu ortaya çıkan şikayetlerdir. Hastanın belinde, boynunda veya kollarında, bacaklarında olan ağrılardan çok; kısa bir mesafe boyunca yürüdüğünde bacaklarında ortaya çıkan kasılma türü ağrıların hastanın yürümesine engel olmasıdır. Bu problem daha çok doktorların “Geriatrik” dediği ileri yaşlarda görülür.
     Bu tablonun cerrahiden başka hiçbir tedavi yöntemi yoktur. Ancak hastaya doktorların dediği şekliyle “Minimal Girişimsel Ameliyat” veya halk arasındaki adıyla “Kapalı Ameliyat, Kansız Ameliyat” yapılabileceği gibi; “Mikrocerrahi” yani küçük bir keşiden yapılan düşük riskli cerrahi girişimler, veya eğer bunlarla çözüm bulunamayacaksa doktorların dediği şekliyle “Enstrümentasyon” veya halk arasındaki adıyla “Platin Koyulan Ameliyat” ta yapılması gerekebilir.


12 Ocak 2017 Perşembe




 Hamilelikte Bel ve Boyun Fıtıkları: Hamilelikte kadın vücudunda pek çok hormon değişikliği ortaya çıkar. Doğaldır ki bu değişikliklerin bir kısmı doğum eylemini kolaylaştırmak üzere vücuttaki bağları gevşetmeye yöneliktir. Tabii ki bu şekilde bağların gevşemesi, bebekle beraber annenin aldığı ekstra kilolar da eklendiğinde, vücudun duruşunu bozarak, omurgalar arasındaki disklerin zarar görmesini kolaylaştırmaktadır.
 Hamileliksırasında fıtık gelişip te ağrılar başladığında, ne tanı amacıyla röntgen çekilebilir, ne de herhangi bir ilaç kullanılabilir. Bu nedenle en iyisi, eğer herhangi bir ağrı hamilelik öncesinde de varsa, hamile kalmadan bu soruna bir çözüm aranmasıdır. Yoksa hamilelik bittiğinde bebek sütten kesilinceye kadar tedavi ertelenmek durumunda kalınacak, üstelik hamilelik sonrasında annenin üstünde fazla kilo kalacağı için; tedavi iyice zorlaşacaktır.