Son gördüğüm
skolyoz hastası, sinirlerini ve kaslarını harabeden bir illet nedeni ile
tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş 7 yaşında cin gibi dünyalar güzeli bir
çocuktu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, sırtındaki eğrilik nedeni ile tam olarak
dik de oturamıyordu. Daha önce hastaya, omurgalarına vidalar koymak yolu ile
omurgasının düzeltilebileceği söylenmiş, ailesi de böyle büyük ve riskli bir
ameliyatı yaptırmak istememiş. Son alarak ta bizim görüşümüzü almak için
gelmişler.
Hastayı
detaylı değerlendirdiğimde, omurgadaki eğriliğin aslında göğüs duvarındaki,
yani kaburgalardaki bir gelişim bozukluğundan kaynaklandığını fark ettim. Bu
tip hastalarda solunum sıkıntısı da görülebildiği için yaptırdığım solunum
fonksiyon testlerinde çocuğun durumunun o kadar da kötü olmadığını gördük.
Henüz omurgasındaki eğriliğin tehlikeli kabul ettiğimiz sınırın altında
olmasını ve yaşını da göz önüne alarak, bir süre daha takip etmeye karar
verdik. Zaten ben şahsen bu tip ameliyatların sadece kozmetik amaçla yapma
konusunda hep gönülsüz oldum, ağırdan aldım.
Bu tip
ekstra problemleri olan skolyoz hastalarında korse tedavisi de kullanılamadığı
için, sırtındaki eğrilik ilerleyip korktuğumuz başımıza gelebilir ve çocuğu
ameliyat etmek zorunda kalabiliriz. Ancak biz ameliyatta omurgasına vidalar,
çubuklar yerleştirmek gibi tehlikeli bir yöntem yerine, yani sivrisinekleri
öldürmek yerine; bataklığı kurutmayı, yani hastanın göğüs duvarındaki yapısal
bozukluğu düzeltme yöntemini tercih edeceğiz. Üstelik bunu endoskopik
denebilecek bir yöntemle yani çok küçük birkaç cilt kesisi ile ve sadece
kaburgalar arasına açacak ve geçici olarak konulacak bir cihazla yapacağız.
Dahası da var, daha önce başkaları tarafından hastaya önerilen ameliyattaki
gibi, düzeltmeyi bir anda yapıp hastayı ekstra bir tehlikeye atmayacağız, bu
düzeltmeyi adım adım- yavaş yavaş yapacağız.
Diyeceğim şu
ki, artık karmaşık omurga ameliyatlarını yapabilen pek çok cerrah var ülkemizde
ama önemli olan tehlikeli bir ameliyatı yapabilmek değil; bu ameliyatı yapıp
yapmamaya karar vermek ve eğer yapılacaksa hasta için hangi yöntemin uygun
olduğuna karar vermek. Tabii ki bunun için de değişik yöntemlerin tümüne hakim
olmak gerek. Uzun sözün kısası; bu tip ameliyatları Beyin cerrahları-
Ortopedistler- Göğüs cerrahları, ve Pediatrik Nörologların olduğu ve daha da
önemlisi, bu uzmanların işbirliği içinde çalışabildiği merkezlerde yaptırmanız.
Meşhur sözü hiç unutmayın: “Elinde alet olarak sadece çekiç bulunana bir süre
sonra her şey çivi gibi gözükmeye başlar.” Gözünüzden bile sakındığınız inci
tanelerinin tuzla buz haline getirilmesine izin vermeyin…
0 yorum:
Yorum Gönder