Bu cümleyi duyduğunuzda zaten çaresizlikten kan beyninize
sıçrayacak ama aslında korkudan saçlarınız diken diken olmalı…
Tabii böyle bir cümle bu ameliyat Ankara’da yapılamıyor,
Türkiye’de yapılamıyor şeklinde de kulağınıza gelebilir. Bu tip sözleri ulusal
veya uluslar arası arenadan söz sahibi, saygın bir akademisyenden duyduysanız
amenna, ama durum böyle değilse, ikinci- üçüncü hatta sekizinci bir görüş
alsanız iyi edersiniz. Çünkü son
zamanlarda gördüğüm o ki; yetenekleri hırslarına dar gelen pek çok meslektaşım,
belki de bir ego şişmesinin kurbanı olduklarından, “Ben bu tip hastalarda kesin
bir çözüme götüren tedavileri uygulama becerisine sahip değilim, ama hastanızı
bilmem kime göstermenizi tavsiye edebilirim.” gibi bir cümleyi bir türlü
kuramıyorlar.
Malum şahsiyetin bile hemen her konuda uzman kesildiği göz
önüne alındığında, hiçbir meslektaşımı da çok suçlamak istemiyorum ama
“BİLMİYORUM” diyebilmek bir meziyettir ve bu kelimeyi kullananın bilgisinin
çokluğunun ve özgüveninin en iyi göstergesidir.
Zaten yeterli hayat tecrübesine hepiniz sahipsiniz,
hiçbirinizden daha akılı da değilim ama 30 küsur yıllık mesleki deneyimlerine
dayanarak diyeceğim şu ki; eğer bir doktor çok yüksek bir perdeden konuşuyorsa,
konuşmasında çok fazla “ben” sözcüğü kullanıyorsa, kesin ve genelleyici
ifadeleri tercih ediyorsa ve daha da ayıbı kendini övüyorsa; oradan hemen toz olun…
Hocam, çok tatlı yazmışsınız. Hele 'bilirkişi'ye dokundundurmanız yok mu...:) size hasta olarak geldim, birkaç kez görüştük. Bende farklı izler bırakmıştınız insan olarak. Bunun haklılığını tekrar tekrar görüyorum yazılarınızı okurken. Size sevdiklerinizle birlikte, sağlıklı ve uzun ömürler dilerim. Sevgiler
YanıtlaSil