Bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıklar çok çeşitlidir. Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya "Mutlaka bel fıtığı !" peşin hükmü ile yaklaşmak doğru değildir. Bel fıtığı tablosunu taklit eden pek çok hastalık vardır. Basit bir spor yaralanması romatizma, enfeksiyon hastalıkların, kanser ve bel kayması gibi birçok hastalık bel ve/veya bacak ağrısı ile seyredebilir.
Mesela mekanik bel ağrısı grubuna soktuğumuz ve en sıklıkla görülen bel ağrısı Kas-İskelet Sistemi hastalıklarına bağlıdır. Çoğunlukla kaslarda, bağ dokusunda veya eklemlerdeki ufak hasarlanmalar ile oluşur. Bunun yanı sıra kötü ve hatalı vücut duruş şekli, bir bacak kısalığı, beldeki omur ve kıkırdakların az oksijenlenmesine neden olduğu için sigara kullanımı, stres gibi psikososyal faktörler de nedenler arasında sayılabilir.
Daha ciddi olan grupta bel ağrısı yakınmasına en sık yol açan rahatsızlıklar ise bel fıtığı (lomber disk hernileri), disk dokusunun yıpranması (dejeneratif disk hastalığı), bel kayması (lomber spondilolisthezis), bel omurga kanal daralması (lomber dar kanal, stenoz) gibi durumlardır. Bunların dışında çok daha az görülen, ama omurganın ciddi rahatsızlıkları olan tümör, enfeksiyon, travma, kemik erimesine (osteoporoz) bağlı omurga kırığı sayılabilir.
Bu sebeple önce teşhisin ne olduğu net olarak ortaya konmalıdır. Çünkü tedavide başarıya giden yol her şeyden önce doğru teşhisten geçer. Bel ağrısı araştırılmasında düz röntgen filmlerinin önemi günümüzde azalmış olmakla birlikte özellikle dinamik problemlerin incelenmesinde hareketli filmlerin yeri hala doldurulamamıştır. Günümüzde güçlü manyetik rezonans cihazları (MR) ve EMG dediğimiz tetkik tercih edilmekte ise de bazen kemik dokusuyla ilgili patolojilerde bilgisayarlı tomografiye (BT) de başvurulur. Özellikle ameliyat sonrası dönemde gerçekleştirilen çekimlerden elde edilen görüntülerin yorumlanması tecrübe gerektirir.
Bazen bel fıtığı ile hayati önem arz eden diğer birtakım hastalıkların ayırıcı teşhisini yapabilmek için kemik sintigrafisi; ve kemiklerin kuvvet ve yoğunluğu hakkında fikir edinmek ve osteoporoz teşhisini kesinleştirmek amacıyla kemik yoğunluk ölçümlerine de başvurulabilir.
0 yorum:
Yorum Gönder