Bu anlatacağım kulağınıza küpe olsun. Bu uyarı tüm
tıp dallarını ilgilendiren tüm hastalıklarınız için de geçerli. Bir çocukluk
arkadaşıma özel bir hastanede, endoskopik
ve ateş pahasına mal olacak bir
ameliyat önermişler. Tabii bunun acil
olduğunu ve hemen yarın yapılması gerektiğini de eklemişler. Bana telefonla
ulaşabildiği...
1 Temmuz 2015 Çarşamba
8 Haziran 2015 Pazartesi
20:36 by Prof. Dr. Semih Keskil1 comment
Bu cümleyi duyduğunuzda zaten çaresizlikten kan beyninize
sıçrayacak ama aslında korkudan saçlarınız diken diken olmalı…
Tabii böyle bir cümle bu ameliyat Ankara’da yapılamıyor,
Türkiye’de yapılamıyor şeklinde de kulağınıza gelebilir. Bu tip sözleri ulusal
veya uluslar arası arenadan söz sahibi, saygın bir...
25 Mayıs 2015 Pazartesi
12:01 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments
Son gördüğüm
skolyoz hastası, sinirlerini ve kaslarını harabeden bir illet nedeni ile
tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş 7 yaşında cin gibi dünyalar güzeli bir
çocuktu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, sırtındaki eğrilik nedeni ile tam olarak
dik de oturamıyordu. Daha önce hastaya, omurgalarına vidalar koymak...
17 Mayıs 2015 Pazar
21:36 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments
Geçen
gün hastanede beni çok üzen bir olay yaşadık. Nörologlar bize 21 yaşında
yabancı uyruklu bir kızı danıştılar. Nedeni belirsiz bir şekilde beyni besleyen
ana damarlarından biri tıkanmış. 5 gün önce koma halinde hastaneye getirilmiş,
bizim Nörologlar da yoğun bakıma yatırıp ilaç tedavisi altına almışlar....
10 Nisan 2015 Cuma
13:16 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments

Bir hocam, en önemli olan şeyin insanın duruşu olduğunu
söylerdi. İnsan yaşamı son yüz yılda neredeyse iki katına çıktı; güzel bir şey
uzun yaşamak, ama tabii insanca yaşanacaksa... İnsanın başını dik tutmasını
sağlayan organı da omurgası tabii ki.
Yılların yorgunluğu omuzlarımıza çöktükçe, sırtımızın
kamburlaşması,...
29 Mart 2015 Pazar
20:44 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments

Bu üç unsuru bir araya getirebilmek ne kadar hoş olurdu değil mi? Ama
unutmamak gerekir ki ilk ikisini bir araya getirebilmek bile yüzyıllar sürdü...
Henüz çok az tıp dalında yüzde yüz başarıdan söz edilebiliyor,
iyi biliyoruz. Bunun ise ne kadar güçlü bir bilgi birikimi, deneyim ve
kurumsallaşma gerektirdiğini...
23 Mart 2015 Pazartesi
11:21 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments
Çocuklarla yıllarca uğraştıktan sonra son zamanlarda
artık farkına varıyorum da, giderek hastalarımın daha büyük çoğunluğunu
yaşlılar oluşturuyor. Eee tabii bilimsel ve ekonomik gelişmelerin insan
yaşamını ülkemizde de uzattığı artık çok iyi bilinen bir tablo...
Aslında Türk Geriatri Derneğini kuralı beri...
18 Mart 2015 Çarşamba
11:41 by Prof. Dr. Semih KeskilNo comments
Burada sözünü edeceğim, yaz aylarının sütlü ve meyveli keyfi değil... Omurgada yapılan dondurma ameliyatları, tıbbi adıyla “füzyon” ameliyatları. Aslında insan vücudundaki en hareketli organımız olan omurganın bu hareketliliği yaşlanmaya veya kötü kullanılmaya bağlı olarak azaldığında, ağrılı günler başlıyor....
12 Mart 2015 Perşembe
17:29 by UnknownNo comments
Boyun fıtığı hastalarının bazılarının tedavisinde kullanılabilen diğer bir yöntem ise; hastanın anestezi almasına gerek kalmadan, yani hasta uyanıkken boynuna batırılan ince bir iğne aracılığı ile tedavi edildiği “Nucleoplasty”, “Intradiscal Electrotherapy”, “Laser discectomy” gibi adlarla anılan tekniklerdir....
11:12 by UnknownNo comments
Sadece beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından yapılacak cerrahi girişimlerle hidrosefali tedavi edilebilir ve böylece beyin içindeki basıncın artması önlenmiş olur. Eğer beyin-omurilik sıvısının dolaşımının bozulmasına neden olan bir tıkanıklık varsa, tıkanıklığın nedenine (tümör, kist gibi) yönelik...
11 Mart 2015 Çarşamba
11:57 by UnknownNo comments
Geçenlerde yazdığımız bilimsel bir makalenin yurtdışındaki saygın bir dergiden ön kabul yazısı geldi. Böylece yaptığımız bir ameliyatın daha Dünyada ilk kez yapıldığı tescillenmiş oldu. Dikkatinizi çekerim, Türkiye’de ilk defa, Avrupa’da ilk defa değil, Dünyada ilk defa. Üstelik böyle bir başarının sevincini...
10 Mart 2015 Salı
11:15 by UnknownNo comments
Son zamanlarda bizi en çok zorlayan ameliyattan bahsetmek istiyorum bugün. İnsan dünyada bile çok az ekibin altından kalkabileceği böyle bir şeyi başarınca bunu paylaşmak istiyor. Kısaca anlatmak gerekirse, bir adamcağızın üstünden traktör geçmiş ve sonuçta leğen kemiği; yani kalçasını, belini, bacaklarını...
9 Mart 2015 Pazartesi
13:51 by UnknownNo comments

Geçen gün hastanede beni çok üzen bir olay yaşadık. Nörologlar bize 21 yaşında yabancı uyruklu bir kızı danıştılar. Nedeni belirsiz bir şekilde beyni besleyen ana damarlarından biri tıkanmış. 5 gün önce koma halinde hastaneye getirilmiş, bizim Nörologlar da yoğun bakıma yatırıp ilaç tedavisi altına almışlar....
11:36 by UnknownNo comments
Otururken bele binen yükün, ayakta dik pozisyonda dururkenkinden daha fazla olduğu bilinmelidir. Bu pozisyondan daha kötüsü, sandalyede otururken öne doğru eğilerek yerden bir cismi almaktır. En kötüsü ise ayakta dururken öne doğru eğilerek dizler düz konumda iken yerdeki bir ağırlığı kaldırmaktır.
Bel sağlığı...
11:19 by UnknownNo comments
Ameliyatın önden veya arkadan yaklaşımla yapılması kararı, beyin cerrahı tarafından verilir. Bu kararda boyun fıtığı yeri, cerrahın deneyimi gibi faktörler etkendir.
Önden yapılan yaklaşım için genellikle boynun sağ tarafı kullanılır. Dört-beş cm'lik yatay kesi yapılması ardından cilt altı dokusu, onun hemen...
11:13 by UnknownNo comments
Yaşla artan dejeneratif süreç de halk arasında kireçlenme denilen duruma yol açarak hastada boyun ağrısı artmasına neden olabilir. Boyun kireçlenmesi, boyundaki bağlar ve kıkırdakların yıpranması sonucu oluşur. Bağların sertleştiği, kemiklerde çıkıntıların meydana geldiği bu yıpranma neticesinde omurilik ve...
03:53 by UnknownNo comments
Beyin tümörleri vücudun başka yerlerindeki kanserler gibi tüm vücuda yayılma eğilimi göstermezler. Beyinde bir tümör ortaya çıktığında bunun büyümesi ile çevre beyin ezilir ve pek çok nörolojik sorun ortaya çıkar. Bu yüzden de beyin tümörleri ameliyatla başarılı bir şekilde çıkarıldıklarında, artık tam tedaviden söz edilebilmektedi...
03:43 by UnknownNo comments
Bel omurganın en fazla yük taşıyan bölgesi olduğundan, gündelik yaşamdaki yük kaldırma, eğilme, dönme benzeri hareketlerden dolayı bel bölgesi insan farkında olmadan pek çok kez travmaya maruz kalmaktadır. Bu nedenle bel fıtığı birçok sebebe bağlıdır. Bel fıtığı en yaygın olarak kas-iskelet sistemi kaynaklıdır...
02:49 by UnknownNo comments
Skolyoz bir hastalık olmayıp, sağlıklı bir omurga yapısında oluşan biçimsel bir şekil bozukluğu, bir deformitedir. Normal bir omurga arkadan bakınca düz iken yandan bakınca kıvrımlıdır. Bu kıvrımlar sırt bölgesinde hafif bir kamburluk (kifoz) ve bel bölgesinde bir çukurluk (lordoz) şeklinde iken skolyoz varsa...
02:47 by UnknownNo comments
Ağrı hiç bir ilaçla dindirilemiyorsa, hastaların omuriliğine morfin pompası yerleştirilebilmekte, gerekirse ağrı taşıyıcı sinirleri kesilebilmekte; hatta 7 yıl ömrü olan ağrı pili takılabilmektedir.
devamı : http://www.semihkeskil.com/Bunama_ve_Agri_Cerrahi...
02:46 by UnknownNo comments
Hidrosefali, sıklıkla çocuklarda ve yaşlılarda beyinde aşırı su birikmesi olarak bilinmektedir. Burada belirtilen su "beyin-omurilik sıvısı"dır. Bu sıvı beyin ve omuriliğe gelen darbelerin zararlı etkisini azaltır, gün boyunca sürekli olarak yapılıp geri emildiği için beynin beslenmesine ve atıkların taşınmasına...
02:44 by UnknownNo comments
Beyin Cerrahinin önemli bir hastalık grubunu beyin tümörleri oluşturmaktadır. En basit anlatımıyla beyin tümörü, beyindeki anormal hücrelerin çoğalımı ve kitle oluşturmalarıdır. Beyin tümörü, kafatası içerisinde karakterine göre düzensiz ya da düzenli bir biçimde büyüyerek beyin üzerine baskı yapar; ve genişleme,...
02:25 by UnknownNo comments
Boyun ağrısı günlük yaşamda çok sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bazı meslek grupları boyun ağrısı yatkınlığı gösterirler. Masa başı yoğun bilgisayar kullanımı gerektiren ofis işlerini yapan kişiler, öğretmenler, şoförler, bedensel olarak yoğun iş yapanlar gibi.
Boyun bölgesinde 7 adet omur bulunur. Omurlar...
8 Mart 2015 Pazar
02:47 by UnknownNo comments
Tıpta lomber disk hernisi denilen ancak günlük kullanımda hastaların bel fıtığı olarak adlandırdıkları hastalık, omurgalar arasındaki disk denilen yapılardan gelişmektedir. Bel fıtığı, bel ağrısı ve/veya bacak ağrısına yol açan hastalıklar içinde en sık rastlanan ve önemli bir grubu oluşturur. ...
02:46 by UnknownNo comments
Bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıklar çok çeşitlidir. Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya "Mutlaka bel fıtığı !" peşin hükmü ile yaklaşmak doğru değildir. Bel fıtığı tablosunu taklit eden pek çok hastalık vardır. Basit bir spor yaralanması romatizma, enfeksiyon hastalıkların, kanser ve bel...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)