1 Temmuz 2015 Çarşamba

Bu anlatacağım kulağınıza küpe olsun. Bu uyarı tüm tıp dallarını ilgilendiren tüm hastalıklarınız için de geçerli. Bir çocukluk arkadaşıma özel bir hastanede, endoskopik ve ateş pahasına mal olacak bir ameliyat önermişler. Tabii bunun acil olduğunu ve hemen yarın yapılması gerektiğini de eklemişler. Bana telefonla ulaşabildiği için ne yapması gerektiğini sordu. Ben de ona bu konunun benim uzmanlık alanıma girmediğini söyledim. Nasıl olsa ki 2. bir görüş almak isteyeceğini, ama bu görüşü alırken tercihini o şehirdeki devlet ihtisas hastanesi veya üniversite hastanesi lehine kullanmasını öğütledim. “Böyle yüksek teknolojili bir ameliyatı sizin hastanenizde olsam, SGK (Sosyal Güvenlik kurumu) bunun ücretini karşılıyor mu?” diye mutlaka sorması gerektiğini de ekledim. Beni üzgün bir sesle arayıp, SGK’nın ödeme yapmadığını ve istenen parayı da bulamadığını; bu yüzden de maalesef gidip üniversitede önerilen ucuz ameliyatı olacağını söyleyince içim acıdı. Arkadaşım olmasa bu yorumu yapar mıydım şimdi bilemiyorum aslında. Ama ona SGK’nın ödeyeceği ameliyatlara, ülkenin saygın cerrahi meslek kuruluşlarının, o mesleğin en üst seviyelerindeki en tecrübeli uzmanlarınca oluşturulan komisyonlarına danışarak karar verdiğini, yani haklı olduğunu söyledim. “Demek ki sana  önerilen ameliyat; cerrahların ulusal meslek kuruluşlarınca oluşturulan uzmanlar heyetlerince henüz kabul görmemiş, deyim yerindeyse henüz deneysel evrede olan bir ameliyatmış!” dedim. Özel hastanedeki doktorlara saygısızlık etmiş olabilirim ama 50 yıllık arkadaşıma kıyamadım. Siz siz olun, böyle bir durumda 2. görüşü büyük şehirlerdeki devlet ihtisas hastanelerinden veya artık hemen her şehirde bulunan üniversite hastanelerinden alın. Soracağınız anahtar soru şu olsun: “ Bana önerilen ve ileri teknolojiler kullanılarak uygulandığı için pahalı olduğu söylenen bu bir ameliyatı sizin hastanenizde olsam, SGK (Sosyal Güvenlik kurumu) bunun ücretini karşılar mı?”…