8 Haziran 2015 Pazartesi

Bu cümleyi duyduğunuzda zaten çaresizlikten kan beyninize sıçrayacak ama aslında korkudan saçlarınız diken diken olmalı…
Tabii böyle bir cümle bu ameliyat Ankara’da yapılamıyor, Türkiye’de yapılamıyor şeklinde de kulağınıza gelebilir. Bu tip sözleri ulusal veya uluslar arası arenadan söz sahibi, saygın bir akademisyenden duyduysanız amenna, ama durum böyle değilse, ikinci- üçüncü hatta sekizinci bir görüş alsanız iyi edersiniz.  Çünkü son zamanlarda gördüğüm o ki; yetenekleri hırslarına dar gelen pek çok meslektaşım, belki de bir ego şişmesinin kurbanı olduklarından, “Ben bu tip hastalarda kesin bir çözüme götüren tedavileri uygulama becerisine sahip değilim, ama hastanızı bilmem kime göstermenizi tavsiye edebilirim.” gibi bir cümleyi bir türlü kuramıyorlar.
Malum şahsiyetin bile hemen her konuda uzman kesildiği göz önüne alındığında, hiçbir meslektaşımı da çok suçlamak istemiyorum ama “BİLMİYORUM” diyebilmek bir meziyettir ve bu kelimeyi kullananın bilgisinin çokluğunun ve özgüveninin en iyi göstergesidir.

Zaten yeterli hayat tecrübesine hepiniz sahipsiniz, hiçbirinizden daha akılı da değilim ama 30 küsur yıllık mesleki deneyimlerine dayanarak diyeceğim şu ki; eğer bir doktor çok yüksek bir perdeden konuşuyorsa, konuşmasında çok fazla “ben” sözcüğü kullanıyorsa, kesin ve genelleyici ifadeleri tercih ediyorsa ve daha da ayıbı kendini övüyorsa;  oradan hemen toz olun…