5 Ekim 2017 Perşembe

Bel Fıtığı Başlangıcı

Doktorlar arasında disk protrüzyonu, black disk, asteriks işareti, disk dejenerasyonu da denen bu hastalardaki ağrılar; korkunç ve dayanılmaz ağrılar değildir. Çünkü disk tümüyle yerinden çıkmamış, sadece pörtlemiştir ve sinire hafifçe dokunmaktadır.

            Bu hastaların tabii ki doğru dürüst muayene edilip, gerekli tüm tetkikleri yapıldıktan sonra; ağrılarının öncelikle istirahat ve ilaç tedavisi ile dindirilmesi, ardından da fizik tedaviye başvurulması gereklidir.

2 Ekim 2017 Pazartesi

Faset Hipertrofisi

Doktorların faset adını verdiği yapı, aslında omurga kemikleri arasındaki eklemin adıdır. Bu eklem aynı diz eklemi, kalça eklemi gibi karmaşık yapıda bir eklemdir. Kapsülü, içinde menisküsü, eklem sıvısı da vardır. Kalça ve diz eklemlerinin protezi yapılalı onlarca yıl oldu, bu cihazlar her gün pek çok insana takılıyor; ancak yüksek teknoloji ile hala faset ekleminin protezi yapılamadı, çünkü çok hassas bir yapısı var.

            İşte omurgalar arasındaki disk denen kıkırdak yapı zarar görüp te uygun şekilde tedavi edilmeyince; bütün yük faset eklemlerine biniyor ve yıllar içinde bu faset eklemlerinde halk arasında kireçlenme denen tablo ortaya çıkıyor, eklem giderek büyüyor. Sonuçta hareketlerle artan şiddetli bel ağrıları başlayan bu hastaların maalesef platin ameliyatı olmaktan başka çareleri de kalmıyor.

26 Eylül 2017 Salı

Beyin Tümörü Cerrahisinde Çağdaş Yöntemler:

Aynı açık denizde uydu yardımıyla yön bulma sistemi olan GPS gibi, artık yaygın şekilde kullanılan “Nöronavigasyon” sistemi; ameliyat öncesi elde edilen görüntülerin ameliyat odasında canlı ve 3 boyutlu olarak sanal ortamda yeniden oluşturulması yoluyla, beyin cerrahının o an beynin neresine dokunmakta olduğunu ekranlarda görebilmesini sağlamaktadır. Bu sistem sayesinde mesela, beyindeki çok sayıdaki küçük tümörlerin hepsi birden güvenli bir şekilde, yani hastaya fazla zarar vermeden mikrocerrahi ile çıkarılabilmektedir.
Ultrasonik aspiratör (CUSA) cihazı ile, ameliyat sırasında ses dalgaları sayesinde; sadece tümör dokusunun parçalanması, ama normal beyin dokusuna ve damarlara zarar verilmemesi sağlanabilmektedir. Yine kafatası kemiğini yerinden kolayca çıkaran çok yüksek devirde dönebilen elmas uçlu matkap (TUR motoru) ve testereler, tümörü çıkarma evresinde cerrahın görüşünü kırk kat artırabilen ameliyat mikroskobu, bir köşenin arkasını görmemizi sağlayan beyin endoskopları, ameliyat sırasında tümörü görüntülemekte kullanılan ultrasonografi cihazı gibi modern tıbbın en son teknolojileri sayesinde günümüzde beyin ameliyatları yüksek başarı oranları ile yapılabilmektedir.



19 Eylül 2017 Salı

Radyo Cerrahi Nedir?

Bir kez ameliyat edildikten sonra bir kaç keredir tekrarlayan kötü huylu bazı beyin tümörleri veya beynin hiç el sürülmemesi gereken bölgelerinde yer alan tümörler için ışın tedavisi veya radyo cerrahi kullanmak gerekebiliyor. Günler boyunca tüm beyine verilen yüksek dozda ışın yani radyoterapi, tümörü yok ederken; tabii ki bir yandan normal çalışmakta olan sağlıklı beyin dokusuna da zarar veriyor.
İşte buna engel olabilmek için günler içinde beyne verilecek olan tüm ışının, çevredeki normal beyin dokusuna hiç zarar vermemek amacı ile; sadece bir gün içinde ve yine sadece tümörün bulunduğu alana odaklanmasını sağlayan yüksek teknoloji ürünü radyoterapi sistemleri geliştirilmiştir.
Bunlarla yapılan tedaviye “radyo cerrahi” adı verilmekte olup, bu tedaviyi uygulayan cihazlar artık “gama knife”, “siber knife” gibi adlar altında ülkemizdeki pek çok merkezde bulunmaktadır.

15 Eylül 2017 Cuma

Beyin Kisti, Araknoid Kist Nedir?

Beyin kistleri, herhangi bir şikayetle doktora gidip de; beyin tomografisi çekilen bir insanın beyninde; tesadüfen karşımıza en sık çıkan lezyonlardır. Beyin kisti çok büyük bir sıklıkla aslında iyi huyludur ve hastanın beyninde çocukluğundan beri duruyordur. İşte beyinde tesadüfen tespit edilen bu iyi huylu kistlerin arasında, en sık rastlanan ise tıbbi adı ile araknoid kist. İçi beyin omurilik sıvısı (BOS) dolu bu boşluklar genellikle doğumdan beri mevcut olduğu gibi, kimi zaman travmalara ve menenjit gibi enfeksiyonla bağlı olarak sonradan da gelişebiliyorlar.

Çok nadiren sara veya epilepsi hastalığına yol açabildiklerinde, ya da beynin o bölgesindeki işlevini bozduklarına karar verildiğinde; aynı hidrosefali hastalığında olduğu gibi, takılan bir şant ameliyatı yolu ile tedavi edilmeleri gerekiyor. Herhangi bir şikayete yol açmayanlar ise, huy değiştirme olasılığına karşı beyin cerrahları tarafından belli zaman aralıkları ile takip ediliyor. Eğer zaman içinde büyürlerse veya hastanın sinir sistemi muayenesinde bazı önemli bulgulara yol açarlarsa yine ameliyat yapılıyor. Tabii ki böyle bir kistin varlığını, hastanın başvurduğu hekimlere bildirmesi de çok önemli bir detay.